Sessizliği ilk bozan, beklenildiği üzere, düşünceyle değil içgüdüyle hareket eden biri oluyor. "AYYYYYY! AYYYYYYYY! AYYYYYYYYYYY! AY SABAHTAN BERİ BU ANI BEKLİYORUM ÖNCE BEN." Bokukichi bir anda öne fırlıyor. Öyle hızlı ki neredeyse yatağın kenarına takılıp düşecek. Kendini son anda toparlayıp senin karşına çömeliyor, gözleri parlıyor, ellerini birleştiriyor. "Bak bak." diyor heyecanla. "Az önce dünyanın sonu, karanlık tarikatlar, ruhlar falan konuştuk ya, kaderim ne diyor onu öğrenelim. Ona göre umutlanmalı mıyım karar vereceğim." Masato irkiliyor. "Bokukichi, ciddi bir-" derken "Ya Masato bir kere olsun eğlencemizi bozmaz mısın??" diye kesiyor onu Bokukichi. "Seni çok ciddiyim camdan atarım şu an." Kaede, köşede sessizce dururken hafifçe nefes veriyor. Dudaklarının kenarında belli belirsiz bir kıpırtı var, gülüyor mu, pes mi ediyor, anlamak zor.
Rei bir an sizi izliyor. Odaya yayılan bu ani neşe değişimini fark edince yüzü yumuşuyor. "Ben size bir şeyler hazırlayayım." diyor nazikçe. "Bu sabahın biraz sıcaklığa ihtiyacı var." Kapıdan çıkarken ekliyor. "Ve Bokukichi’ye çok şekerli bir şey yapacağım. İhtiyacı var." Bokukichi gülüyor ve "RUHLAR DUYDU MU?" diye sesleniyor arkasından. Kapı kapanıyor. Odanın havası... değişiyor. Az önce ölüm, kehanet ve çürüme konuşulan yerde şimdi tuhaf bir yaşama tutunma hissi var. Masato senin yanına biraz daha yaklaşıyor, dizlerini karnına çekip yere oturuyor. "Fal iyi fikir Aoi, ben de istiyorum." diyor. Kaede nihayet konuşuyor. "Karşı çıkacak halim yok. Bana da bakalım."
Bokukichi halının ortasına bağdaş kuruyor, avuçlarını sana doğru uzatıyor. "Ben hazırım." diyor ciddiyetle. "Ruhlarım da hazır." diye ekliyor. Neyden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yok. Masato dayanamayıp kıkırdıyor. "Ruhların bile senden yorulmuştur." Bokukichi "ONLAR BENİ SEÇTİ!" diye karşılık veriyor gururla. Rei biraz sonra geri dönüyor, elinde buharı tüten çaylar, küçük tabaklarda tatlılar. Odaya yayılınca tütsü kokusuna karışıyor, ağır hava bir nebze olsun yumuşuyor. Fal sırası konuşulmaya başlanıyor. Bokukichi el kaldırıyor. Masato hafifçe işaret ediyor. "Sonra ben." Kaede bir an duraksıyor, sonra başını sallıyor. "En sona yaz beni." Rei gülümseyerek ekliyor. "Bana da bakabilirsin tatlım."
Kartların hala yatağın üzerinde. İmparator kartı en üstte, sana bakıyor gibi. Bokukichi iki avucunu birleştirip gözlerini kapatıyor. "Hazırım." diyor alçak ama ciddi bir sesle, daha önce de söylemiş olmasına rağmen. Kartlara uzanıyorsun. Kendini gösterme zamanı, Aoi!
Rei bir an sizi izliyor. Odaya yayılan bu ani neşe değişimini fark edince yüzü yumuşuyor. "Ben size bir şeyler hazırlayayım." diyor nazikçe. "Bu sabahın biraz sıcaklığa ihtiyacı var." Kapıdan çıkarken ekliyor. "Ve Bokukichi’ye çok şekerli bir şey yapacağım. İhtiyacı var." Bokukichi gülüyor ve "RUHLAR DUYDU MU?" diye sesleniyor arkasından. Kapı kapanıyor. Odanın havası... değişiyor. Az önce ölüm, kehanet ve çürüme konuşulan yerde şimdi tuhaf bir yaşama tutunma hissi var. Masato senin yanına biraz daha yaklaşıyor, dizlerini karnına çekip yere oturuyor. "Fal iyi fikir Aoi, ben de istiyorum." diyor. Kaede nihayet konuşuyor. "Karşı çıkacak halim yok. Bana da bakalım."
Bokukichi halının ortasına bağdaş kuruyor, avuçlarını sana doğru uzatıyor. "Ben hazırım." diyor ciddiyetle. "Ruhlarım da hazır." diye ekliyor. Neyden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yok. Masato dayanamayıp kıkırdıyor. "Ruhların bile senden yorulmuştur." Bokukichi "ONLAR BENİ SEÇTİ!" diye karşılık veriyor gururla. Rei biraz sonra geri dönüyor, elinde buharı tüten çaylar, küçük tabaklarda tatlılar. Odaya yayılınca tütsü kokusuna karışıyor, ağır hava bir nebze olsun yumuşuyor. Fal sırası konuşulmaya başlanıyor. Bokukichi el kaldırıyor. Masato hafifçe işaret ediyor. "Sonra ben." Kaede bir an duraksıyor, sonra başını sallıyor. "En sona yaz beni." Rei gülümseyerek ekliyor. "Bana da bakabilirsin tatlım."
Kartların hala yatağın üzerinde. İmparator kartı en üstte, sana bakıyor gibi. Bokukichi iki avucunu birleştirip gözlerini kapatıyor. "Hazırım." diyor alçak ama ciddi bir sesle, daha önce de söylemiş olmasına rağmen. Kartlara uzanıyorsun. Kendini gösterme zamanı, Aoi!






