Game Master
Game Master
Joined: Tue Nov 26, 2024 9:39 pm
Bokukichi, senin onları savunman üzerine "Tabii efendim, iyi günler efendim…" diye hafif panik bir sesle mırıldanıyor ve ekibini etrafına toplayarak çekilme hazırlığına girişiyor. Kısa boylu olan gözlerini kaçırırken, hırkalı "Yine teşekkür ederiz, daha fazla kalmak istemiyoruz." diye fısıldıyor, maskeli ise sessizce ayaklarını sürüyerek ustasının peşine takılıyor. Birkaç saniye içinde, koşturur adımlarla molozların ve yıkıntıların arasından geçerek hızlıca gözden kayboluyorlar.

Kizami, adamların ardından bakarken, senin sözlerini duyuyor ve hafifçe başını çeviriyor. "Güçlü tiplere benzemiyorlar, ama sen yine de yabancılara çok güvenme." diyor, sesi hem uyarıcı hem de dostane bir tonda çıkıyor. "Son zamanlarda Konoha’nın üzerinde fazlasıyla siyaset dönüyor. Bunların size yansımasını istemiyorum." Göğsünü dikleştirerek sana doğru dönüyor, söylediklerini destekler bir el hareketi yapıyor. Sen kendini tanıttığında Kizami gülümsüyor; gözlerinin keskin çizgilerinde birkaç yumuşak kıvrım beliriyor. "Uchiha Kizami. Bugüne kadar tanıdığım her Yureikumo iyi bir arkadaşıma dönüştü. Umarım seninle de hep iyi geçiniriz." diyerek elini uzatıyor.

Ardından, ölü bedenleri gömme fikrini öne sürdüğünde, Kizami önce bir şey söyleyecek gibi duruyor, sonra sessizce bakışını çevreye gezdiriyor. Hafifçe onaylarcasına başını sallayıp belirgin bir duruş alıyor. Elleriyle hızla birkaç Doton mührü yapıyor, sert toprağın içinden dipleri boş, büyük oyuklar açıyor. "Hadi." diyor, elindeki tozu silkelerken. Ormandan bir bölüm ayırmış gibi görünen bu haznelerin kenarına işaret ediyor.

Ryuu, Haru ve Emi; sen ve Keita’yla birlikte efor sarf ederek bedenleri bu oyuklara taşımaya başlıyorsunuz. Yanmış, parçalanmış bedensel izleri görmek herkesin içini kemiren bir duygu yayıyor; yine de el birliğiyle ağır ve tozlu cesetleri birer birer boşluğa yerleştiriyorsunuz. Ağaçların serin esintisi arasında, Kizami bir kez daha Doton mührü yaparak kazılan çukurların üstünü kapatıyor. Yerde hafif tümsekler oluşurken sessizce etrafa yayılan bir ağır hava hâkim oluyor.
Her şey bittiğinde, Kizami tekrar sana dönüyor, sesinde hafif bir yumuşama var. "Ben zaten Morino Köyü’nden geçeceğim. Bu şifacı beyefendileri oraya bıraksam iyi olur." diyerek Ryuu ve öğrencilerine bakıyor. "Sen ve Keita da Hokage’ye rapor vermeye gidin." Keita, gözlerinde tedirginlikle "Hokage bize onlardan ayrı döndüğümüz için kızmaz mı?" diye fısıldıyor. Kizami dudaklarını hafifçe büzerek gülümsüyor. "Ben dahil olduysam kızmaz." diyor, elini Keita’nın omzuna koyup onu yatıştırırcasına sıvazlıyor.

Ryuu, Haru ve Emi sırayla yanınıza yaklaşıyorlar. Önce Ryuu, şükran dolu bir ifadeyle Keita ve sana hafifçe eğiliyor. "Görev için gösterdiğiniz emek için teşekkür ederiz." diyor, ardından Haru çekingen ama kararlı bir adımla Keita’nın yanına gelip "Mektuplaşalım mı? Öyle… arada sırada." diyerek gülümsemeye çalışıyor. Keita’nın gözleri doluyor, Haru’ya sıkıca sarılıyor. Emi ise sana doğru dönerek heyecanlı bir ifadeyle "Düğünüme geleceksiniz, tamam mı?" diye ekliyor, yüzündeki heyecan neşeyle karışık bir inada dönüşüyor. Sizden aldıkları onay bakışlarından sonra, Kizami’nin rehberliğinde Morino Köyü yoluna doğru yöneliyorlar.

Böylece sen ve Keita, köye dönmek için yola koyuluyorsunuz. Gökyüzü, geçen çarpışmanın yorgunluğuna rağmen berraklığını koruyor. Bacaklarınızda dünyevi bir yorgunluk hissi, zihinlerinizde ise yapılacak raporun yüküyle uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Sırtınızda iliklerinize kadar işleyen bir deneyimin anısı, bilmediğiniz daha çok şey olduğuna dair bir iç sıkıntısı… Güneş, yavaşça göğün ortasında ilerlerken, Konoha’ya dönüşünüz başlamış oluyor.


Köye vardığınızda, Akşam güneşi Konoha'nın ağaç tepelerini solgun turuncu bir ışıkla yıkıyor. Yorucu yolculuk ve yaşadıklarınızın ağırlığı omuzlarınıza çökmüş olsa da Hokage’nin ofisine adım attığınız anda belli bir rahatlama hissi gelip yerleşiyor. Hokage Sarutobi Shigure, masasında ufak bir yığın parşömenin yanında oturmuş, siz içeri girer girmez keskin bakışlarını size çeviriyor. Yarı yorgun, yarı rahatlamış bir ses tonuyla "Epey yorgun görünüyorsunuz ama her şey yolunda anlaşılan." diye mırıldanıyor. Kısa bir duraklamadan sonra, sesi daha nazik bir tona bürünüyor. "Hoş geldiniz. Şimdi bana raporunuzu anlatın lütfen."
Konohagakure
Konohagakure
Joined: Thu Nov 21, 2024 4:14 pm
Rütbe:   
 Image
Bokukichi ve ekibi büyük bir telaşla yanlarından ayrıldıktan sonra Uchiha yabancılara fazla güvenmemesi konusunda uyarmıştı Aoi'yi. Konoha üzerinden siyaset döndüğünü, dikkatli olmaları gerektiğini söylemişti. Genç kıza dönüp gülümsemiş ve kendini tanıtmıştı. Bugüne dek tanıştığı bütün Yureikumolarla iyi arkadaş olduğunu, aynısını kendisi için umduğunu da belirtince Aoi şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Öyle mi?" Yureikumoların bir Uchiha ile iyi anlaştıklarını hiç duymamıştı. Uchiha Kizami ismi de tanıdık gelmiyordu. Yine de gülümseyerek baş sallamakla yetindi ve ona uzatılan elini sıktı. Ölüleri gömme konusunda kimse itiraz etmemişti. Uchiha'nın toprakta açtığı boşluklara ölü bedenleri yerleştirip gömdükten sonra Aoi birkaç ritüel hareketi ve birkaç dua okudu.

Her şey sona erdikten ve yeniden yola çıkma zamanı geldikten sonra Uchiha kendisine dönerek Morino Köyü'ne gitmekte olduğunu, şifacıları bırakabileceğini söylemişti. Kendisi dahil olduğu için Hokage'nin erken dönmelerine laf etmeyeceğini, gidip ona rapor vermeleri gerektiğini söylemişti. Şifacılar onlara teşekkür etmişti tek tek. "Yolunuz açık olsun. Güvenle gidin." dedi Aoi mütevazi bir ses tonuyla. Haru, Keita ile mektuplaşmak istediğini söylemişti. İki gencin arkadaşlığı yürek ısıtıcı cinstendi. Emi de düğününde kesinlikle onu görmek istediğini söylemişti. "Muhakkak geleceğim!" diye cevap verdi Aoi onun heyecanını paylaşarak. Böylece vedalaştılar ve Uchiha Kizami eşliğinde köye ilerlemeye başladılar. Keita ve Aoi de Konohagakure'ye geri dönüş yoluna koyuldular.

Çok yorgun olsalar da ara vermeden hızlıca köye gitmeye karar verdiler. Yolda karşılaştıkları macera şimdilik onlara yetmişti. Uchiha Kizami'nin gelip hayatlarını kurtarması Yuukon'un bir lütfuydu. Kendilerini tehlikeye atarlarsa aynı lütuf onları yeniden bulamayabilirdi. Böylece savaşın yorgunluğunu umursamadan ilerlediler. Köye vardıklarında güneş artık batıyordu. Gökyüzü kızıl-turuncu rengini almıştı. Birkaç saat sonra hava tamamen kararacak ve gece başlayacaktı. Aoi uzun zaman sonra ilk kez kendini bir an önce eve atmak ve bütün gece sakin sakin uyumak istiyordu. Hokage'nin ofisine vardıklarında onun gözlerindeki yorgun ama rahatlamış ifadeyi fark etti. Her şeyin yolunda gittiğini varsayarak raporlarını istemişti. Aoi öne çıkarak raporunu vermeye başladı. "Morino Köyü'ne yaklaştığımız esnada dört Iwagakure shinobisi tarafından pusuya düşürülmemize kadar herhangi bir problemle karşılaşmadık. Keita'yı onlara teslim etmemizi talep ettiler. Ben de bunu kabul etmediğimde bizi alıkoydular. Biz de özgürlüğümüz için mücadele ettik. İçlerinden birisini canlı yakalamıştık. Bize feodal lordlarına Konoha onları sırtından bıçaklamış gibi göstereceklerini, kanıt olarak da onlara saldırdığımızı göstereceklerini söyledi. Görgü tanıkları da vardı. Kalabalıklardı ancak ormana saklanmışlardı. Iwagakure'nin Konoha ile görünürde barış antlaşması imzaladığını, aslında yapmak istedikleri şeyin Iwagakure gözünde Konoha'yı lekelemek olduğunu söylediler. O esnada oradan geçmekte olan Uchiha Kizami olaya dahil olarak tüm Iwa shinobilerini ve görgü tanıklarını etkisiz hale getirdi. Şifacıları da oradan teslim aldı, Morino Köyü'ne gideceği için onları da oraya bırakacağını söyledi. Zaten köye fazlasıyla yakındık, uzaktan görüldüğü bir mesafedeydik. Biz de geri döndük. Keita'yı neden istediler bilmiyorum Sayın Hokage ama Uchiha Kizami, Senju shinobilerinin ekstra dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyor."
Image
► Show Spoiler
Game Master
Game Master
Joined: Tue Nov 26, 2024 9:39 pm
Shigure, raporunuzu sonuna dek dikkatle dinliyor, arada onaylarcasına başını sallıyor. Anlatım bittiğinde elindeki parşömeni masaya bırakıp yerinden doğruluyor, hafif bir tebessümle "Öncelikle direnç gösterip başarılı olduğunuz için ikinizi de tebrik ediyorum." diyor. "Ayrıca, çıktıktan sonra binanın girişinden şu formu doldurup 40.000 Ryo ödemenizi almayı sakın unutmayın." Sözlerinde hem bir takdir hem de rahatlamış bir hava var.

Ardından Iwagakure konusuna dönüyor, sesi ciddileşiyor "Benim de Iwa hakkında bazı şüphelerim vardı… Bu anlattıklarınız doğrultusunda endişelerim pekişti diyebilirim. Ancak Iwagakure tarihi boyunca, Tsuchikage’yle fikir ayrılığında olan belli başlı klanlar ve hizipler hep olmuştur. Bu eylemi gerçekleştirenler belki de Iwa’nın resmi tavrıyla uyuşmuyor, kendi menfaatlerini güdüyor. Dolayısıyla ciddi bir araştırma yapılması gerekiyor." Burada gözlerini doğrudan senin gözlerine dikiyor ve hafifçe gülümseyerek ekliyor. "Sen de istersen bu konuda biraz daha uğraşabilirsin. Kapsamlı bir soruşturma ekibine katılmanı isterim. Böyle cesur ve dingin birine ihtiyacım olacak."

Tam o anda, odanın içine aniden hafif bir duman yayılıyor. Yavaş yavaş görüşünüz bulanırken, dumanın içinden Uchiha Kizami beliriyor. Hokage, bu beklenmedik girişe şaşırmış gibi yapıp esprili bir tonla "Birader, senin işin gücün yok mu? İnsanların görevine dadandığını duydum." diye takılıyor. Kizami kollarını göğsünde kavuşturuyor, gözlerinde belli belirsiz bir muziplik "Ya sen Hokageliğine bak be kardeşim, sana mı soracağım." diyor, sonra hafifçe ekliyor. "Aslında sana soruyorum ama… neyse, sen yine de bana bırak." diyor ve ikisi de ufak bir kahkaha paylaşıyor.

Kizami, raporun kalan kısmını duyduktan sonra hafifçe başını sallayıp "Üçlüyü sağ salim teslim ettim. Morino Köyü’ndeler, bir süre göz kulak olacağım, arada gidip bakarım." diye ekliyor. Sonra da omuzlarını hafifçe silkerek "Neyse benim işlerim var, sizi fazla meşgul etmeyeyim. Görüşmek üzere." deyip yeniden bir duman bulutu içinde gözden kayboluyor.

Hokage, Kizami’nin bu ani gidişine bakıp hafifçe gülümsüyor, ardından tekrar size dönüyor. "O halde, siz de artık dinlenmeye geçseniz iyi olur. Uzun bir yol katettiniz." diye konuşuyor. "Benimle yeniden iletişime geçin, bu Iwa işinin perde arkasını araştırdığımızda görev için sizi çağırabilirim. Şimdilik gidin ve biraz rahatlayın. İkinize de iyi günler dilerim."

Sözlerin ardından siz dışarı çıkıyorsunuz. Ofisin girişindeki küçük bölüme uğradığınızda, formu doldurup 40.000 Ryo’luk ödemenizi teslim alıyorsunuz. Keita, ödülün verdiği heyecanla yanaklarında hafif bir kızarıklıkla sana dönüyor. "Bir ara birlikte bir şeyler yiyelim, olur mu abla?" diye teklif ediyor, sesinde utangaç bir yakınlık var. Yeniden vedalaşırken, ikiniz de gözlerden okunan bir huzur içinde ayrılıyorsunuz. Böylece bu uzun ve yorucu göreviniz, Konoha’nın tanıdık sokaklarına karışıp dinlenmeye çekilmek için son buluyor.

Off Topic
Görev başarılı!

Ödüller:
  • 40.000 Ryo
  • 30 SP
Ödüllerinizi imzanıza eklemeyi unutmayın.
Locked