[Yureikumo Aoi] Öze Dönüş
Posted: Sat Nov 08, 2025 5:11 pm
Amegakure’nin kage binasında yağmur sesi dışarıdan belli belirsiz duyuluyor. Gri camların ardında sis, aşağıda hareket eden shinobiler. Fuyuko masanın arkasında ayakta duruyor, sen, Masato ve Bokukichi karşısındasınız. Kage’nin elinde birkaç belge var, yüzündeki ifade ciddi. "Dün yakalanan Sennashi üyesiyle yapılan sorgudan öğrendiklerimizi paylaşacağım." diyor, sesi tok ve net. "Öncelikle örgütün yapısı sandığımızdan daha karmaşık. Bağımsız hücreler halinde çalışıyorlar ama hepsi aynı merkezden emir alıyor. Bu emirler, radyo sinyalleri üzerinden iletiliyor. Bizim yakaladığımız kişi, Merkez Çember adını verdikleri yapının sadece alt kademesiyle temasta olduğunu söyledi."
Bir parşömeni açıyor, üzerinde daireler ve hatlar çizili. "Bu halkalar Ame’den Konoha’ya, hatta bazı tarafsız ticaret köylerine kadar uzanıyor. Hepsi farklı iş kollarında. Kimisi silah, kimisi bilgi, kimisi insan akışı sağlıyor. Şifreleme yöntemleri ise bir klan temelli... çok eski bir mühür sistemi kullanıyorlar. Bunu çözebilmek için orijinal mühür diline hakim birini bulmamız gerekiyor."
Derin bir nefes alıyor, başını kaldırıyor. "Bu da bizi Konoha’ya götürüyor. Orada bu eski mühür dillerini arşivleyen özel bir kütüphane var. Ayrıca Konoha Mühür Departmanı, Ame’de bulunmayan birkaç uzmanla dolu. Bu görevi birlikte yürütmemiz gerekecek. Ama dikkatli olmalıyız, Sennashi’nin kökleri düşündüğümüzden çok daha derin." Sözünü bitirir bitirmez odanın ortasında bir ışık halesi beliriyor. Mavi parıltılar, ardından iki siluet, Kaizen ve Kaede. Işık sönünce ikisi de odada beliriyor.
Kaizen kollarını iki yana açarak Fuyuko’ya yaklaşıyor. "Selamlar, parşömenini okudum. İlginçmiş doğrusu." Gözleri hemen Bokukichi’ye kayıyor. "Parşömeni okuyunca sizi Bokukichi kurtarmış olamaz dedim ama gerçekten kurtarmışsın. Var mıydı lan sende böyle numaralar?" Bokukichi kollarını iki yana açıyor, sırıtarak "Oğlum bende olmayan tek numara annenin ev telefonu numarası." diyor. Sonra birden bulunduğu ortamı fark ediyor ve yüzü asılıyor. "Çok özür dilerim, sayın Utekikage." Fuyuko iç çekiyor. "Affedildin Bokukichi."
Kage konuyu toparlıyor. "Yeni göreviniz basit ama tehlikeli. Konoha’ya döneceksiniz. Orada mühür arşivinden bu işaretlerin kökenini araştıracağız. Ayrıca Sennashi’nin kullandığı radyo sinyalinin kaynağını da tespit etmeye çalışacağız." Bokukichi hemen elini çenesine koyuyor. "Ay sonunda Konoha’yı da göreceğim demek. Sürekli yağmur çamur, bıktık ayol." Masato gözlerini deviriyor. "Ekibini çağırmayacak mısın?" Bokukichi ise "Yok, manikür randevusu var onların." diyor gayet ciddi bir ifadeyle.
Bu sırada Kaede sessizce yanınıza geliyor. Masato ona dönüp soruyor. "Nasıl geçti göreviniz?" Kaede kısa, soğukkanlı bir tonla cevap veriyor. "Yolda anlatırım. Yapmak istediğim şeyi yaptım." Fuyuko son kez hepinize dönüyor. "Konohalı dostlarım, Kaizen, Bokukichi... hepinize teşekkür ederim. Bu kaosun ortasında bile disiplininizi korudunuz. Ame halkı sizinle gurur duyuyor." Yanınıza gelip tek tek elinizi sıkıyor. "Tanıştığıma memnun oldum, Yureikumo Aoi. Senin gibi bir shinobiye Ame’nin kapıları her zaman açık."
Tam kapıya yönelirken koridorun sonundan adımlar duyuluyor. Yaralı bedenine rağmen Yuri beliriyor. "Ben de gitmek istiyorum." Fuyuko hemen başını kaldırıyor. "Hayır, Yuri. Şu haline bak, daha iyileşmen gerekiyor." Yuri’nin gözleri parlıyor, sesi ateşli. "Bu yaptıklarını onlara ödeteceğim! Sennashi’nin ne yaptığını gördüm. Artık dışarıda kalamam. Ya beni gönderirsiniz, ya da kendim giderim." Kage derin bir sessizlikle bakıyor ona. Sonunda istemese de başını sallıyor. "Peki. Ama benim emrimle gidiyorsun, kendi intikamın için değil." Yuri bir anlığına kendine geliyor ve saygıyla eğiliyor. "Anlaşıldı, efendim."
Kaizen hafif bir tebessümle kapıya yöneliyor. "Bir saate köyün girişinde olun, hadi kaçtım ben." Bokukichi esniyor. "Ben de bizimkilere haber verip geliyorum o zaman, hadi bay." İkisi de farklı yönlere ayrılıyor. Dışarı çıktığınızda yağmur ince ince yağıyor. Yuri eşyalarını toplayacağını söyleyip uzaklaşıyor. Sen, Masato ve Kaede baş başa kalıyorsunuz.
Bir saatiniz var.
Masato sokaktaki ışıklara bakıyor. "Ne yapsak, kahve mi içsek? Ya da köyü mü gezelim?" Kaede etrafı süzerek konuşuyor. "Kütüphaneye gitmeyi tercih ederim, Ame’nin yazı sistemleri ilgimi çekti." Sokakta birkaç seçenek var. Sokak pazarı son yaşananlara rağmen hala açık, silahlar, tılsımlar, egzotik yiyecekler var. Biraz ileride bir gözlem kulesi bulunuyor, Ame’nin yağmurlu manzarasını izleyebileceğin sessiz bir nokta. Kütüphane, Kaede’nin önerdiği gibi, eski kayıtların bulunabileceği, ilginç yazı sistemlerinin olduğu bir yer. Nedense seni çeken bir şey de var. Hemen yanında bir çay evi, sakin, geleneksel bir atmosferle günün stresini atabileceğiniz bir durak. Seçim senin, nereye gideceksin Aoi?
Bir parşömeni açıyor, üzerinde daireler ve hatlar çizili. "Bu halkalar Ame’den Konoha’ya, hatta bazı tarafsız ticaret köylerine kadar uzanıyor. Hepsi farklı iş kollarında. Kimisi silah, kimisi bilgi, kimisi insan akışı sağlıyor. Şifreleme yöntemleri ise bir klan temelli... çok eski bir mühür sistemi kullanıyorlar. Bunu çözebilmek için orijinal mühür diline hakim birini bulmamız gerekiyor."
Derin bir nefes alıyor, başını kaldırıyor. "Bu da bizi Konoha’ya götürüyor. Orada bu eski mühür dillerini arşivleyen özel bir kütüphane var. Ayrıca Konoha Mühür Departmanı, Ame’de bulunmayan birkaç uzmanla dolu. Bu görevi birlikte yürütmemiz gerekecek. Ama dikkatli olmalıyız, Sennashi’nin kökleri düşündüğümüzden çok daha derin." Sözünü bitirir bitirmez odanın ortasında bir ışık halesi beliriyor. Mavi parıltılar, ardından iki siluet, Kaizen ve Kaede. Işık sönünce ikisi de odada beliriyor.
Kaizen kollarını iki yana açarak Fuyuko’ya yaklaşıyor. "Selamlar, parşömenini okudum. İlginçmiş doğrusu." Gözleri hemen Bokukichi’ye kayıyor. "Parşömeni okuyunca sizi Bokukichi kurtarmış olamaz dedim ama gerçekten kurtarmışsın. Var mıydı lan sende böyle numaralar?" Bokukichi kollarını iki yana açıyor, sırıtarak "Oğlum bende olmayan tek numara annenin ev telefonu numarası." diyor. Sonra birden bulunduğu ortamı fark ediyor ve yüzü asılıyor. "Çok özür dilerim, sayın Utekikage." Fuyuko iç çekiyor. "Affedildin Bokukichi."
Kage konuyu toparlıyor. "Yeni göreviniz basit ama tehlikeli. Konoha’ya döneceksiniz. Orada mühür arşivinden bu işaretlerin kökenini araştıracağız. Ayrıca Sennashi’nin kullandığı radyo sinyalinin kaynağını da tespit etmeye çalışacağız." Bokukichi hemen elini çenesine koyuyor. "Ay sonunda Konoha’yı da göreceğim demek. Sürekli yağmur çamur, bıktık ayol." Masato gözlerini deviriyor. "Ekibini çağırmayacak mısın?" Bokukichi ise "Yok, manikür randevusu var onların." diyor gayet ciddi bir ifadeyle.
Bu sırada Kaede sessizce yanınıza geliyor. Masato ona dönüp soruyor. "Nasıl geçti göreviniz?" Kaede kısa, soğukkanlı bir tonla cevap veriyor. "Yolda anlatırım. Yapmak istediğim şeyi yaptım." Fuyuko son kez hepinize dönüyor. "Konohalı dostlarım, Kaizen, Bokukichi... hepinize teşekkür ederim. Bu kaosun ortasında bile disiplininizi korudunuz. Ame halkı sizinle gurur duyuyor." Yanınıza gelip tek tek elinizi sıkıyor. "Tanıştığıma memnun oldum, Yureikumo Aoi. Senin gibi bir shinobiye Ame’nin kapıları her zaman açık."
Tam kapıya yönelirken koridorun sonundan adımlar duyuluyor. Yaralı bedenine rağmen Yuri beliriyor. "Ben de gitmek istiyorum." Fuyuko hemen başını kaldırıyor. "Hayır, Yuri. Şu haline bak, daha iyileşmen gerekiyor." Yuri’nin gözleri parlıyor, sesi ateşli. "Bu yaptıklarını onlara ödeteceğim! Sennashi’nin ne yaptığını gördüm. Artık dışarıda kalamam. Ya beni gönderirsiniz, ya da kendim giderim." Kage derin bir sessizlikle bakıyor ona. Sonunda istemese de başını sallıyor. "Peki. Ama benim emrimle gidiyorsun, kendi intikamın için değil." Yuri bir anlığına kendine geliyor ve saygıyla eğiliyor. "Anlaşıldı, efendim."
Kaizen hafif bir tebessümle kapıya yöneliyor. "Bir saate köyün girişinde olun, hadi kaçtım ben." Bokukichi esniyor. "Ben de bizimkilere haber verip geliyorum o zaman, hadi bay." İkisi de farklı yönlere ayrılıyor. Dışarı çıktığınızda yağmur ince ince yağıyor. Yuri eşyalarını toplayacağını söyleyip uzaklaşıyor. Sen, Masato ve Kaede baş başa kalıyorsunuz.
Bir saatiniz var.
Masato sokaktaki ışıklara bakıyor. "Ne yapsak, kahve mi içsek? Ya da köyü mü gezelim?" Kaede etrafı süzerek konuşuyor. "Kütüphaneye gitmeyi tercih ederim, Ame’nin yazı sistemleri ilgimi çekti." Sokakta birkaç seçenek var. Sokak pazarı son yaşananlara rağmen hala açık, silahlar, tılsımlar, egzotik yiyecekler var. Biraz ileride bir gözlem kulesi bulunuyor, Ame’nin yağmurlu manzarasını izleyebileceğin sessiz bir nokta. Kütüphane, Kaede’nin önerdiği gibi, eski kayıtların bulunabileceği, ilginç yazı sistemlerinin olduğu bir yer. Nedense seni çeken bir şey de var. Hemen yanında bir çay evi, sakin, geleneksel bir atmosferle günün stresini atabileceğiniz bir durak. Seçim senin, nereye gideceksin Aoi?
Off Topic
RP'ye hoş geldiniz! Pasiflik süresi üç gündür. İyi RP'ler!
