Page 1 of 6

[Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Wed May 21, 2025 1:40 am
by Yureikumo Aoi
Iwagakure'de Toshio ve diğer Iwalılar ile geçirdiği birkaç sakin günün ardından nihayet köyüne, biricik yuvasına geri dönmüştü. Iwagakure'nin geleneksel Taş Fener Bayramı görkemli ve coşkulu geçmişti. Aoi gibi ölçülü bir insan bile kendisini akışa teslim edip köyün geleneklerine ayal uydurmuştu. Toshio ile de Hanabi'nin arasının ısındığına tanıklık etmişti. Bu hem Toshio için hem de klanı için güzel bir gelişmeliydi. Aynı zamanda büyük bir politik meseleyi geride bırakmış olmanın rahatlığı ile güzelce dinlenmiş olsa da zihni hala yaşadığı garip deneyime takılıydı. Uchiha Kaita... Bu kişiyi geri dönmeden evvel Hari'ye sorduğunda ona bu kişiyi tanıdığını söylemişti. Eski bir ANBU üyesi olduğunu ve birlikte çalıştıklarını, polis teşkilatı başkanı olmasının gündemde olduğunu söylemişti. Bu adamı neden bulması gerektiğini bilmiyordu. Nasıl bulacağını da...

Kahvaltısını edip üzerini giyindikten sonra minik tapınağında duasını etti ve fal kartlarını dizerek günlük falını açtı.
► Show Spoiler
Talih Çarkı kartı çıkmıştı. Bir an için duraksadı. Bu gerçekten önemli bir an olmalıydı hayatında. Talih Çarkı kaderindeki büyük bir değişimi ve yaşanacak beklenmedik bir gelişmeyi simgelerdi. Kontrolünün elinde olmadığı bir duruma kendisini teslim edip kaderin ona neler yaşatacağını görmesi gerekiyordu. Bu Aoi için iyi bir gelişme de olabilirdi kötü de. Her ne olursa olsun Yuukon'a güvenmeli ve karşısına çıkan her durumu fırsata çevirmeyi, sabırla karşılamayı öğrenmeliydi. Derin bir iç çekerek çantasını hazırladı ve evden dışarı çıktı. Güzel bir gündü. Havada tek bir parça bulut bile görünmüyordu. Güneş yer yer ışık huzmelerini göndererek toprağı ve kemiklerini ısıtıyordu.

Köy meydanına doğru ilerlerken ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı. Uchiha Kaita'yı bulmak istiyordu elbet... Bunun için Hari'ye danışması daha mantıklı olurdu. Üstelik Iwagakure'deki olayların son durumunu da sormak istiyordu ona. O kadar mücadele verip başarıya ulaşmışlardı ancak Aoi sorgu sürecinin nasıl geçtiğini öğrenememişti. Ne olmuştu? Maskeli ekip neyin nesiydi ve Iwagakure'den ne istemişti? Tüm bunlar cevaplanmamış bir şekilde aklında olarak dönmüştü köyüne. Bir de Uchiha Kaita meselesi vardı. Hari onu tanıdığına göre bu kişiyi nerede ve nasıl bulacağını da Hari'ye sormak mantıklı olacaktı. Peki Hari'yi nerede bulacaktı? İlk olarak ofisinin yer aldığı Kage binasına gitmeye karar verdi. Eğer görev için köy dışına çıkmadıysa muhtemelen orada olurdu. Kage binasına gidip Hari'nin yerini soracak ve ofisindeyse onunla konuşup aklındakileri soracaktı. Eğer Hari'yi bulamazsa yapacağı en mantıklı ikinci şey direkt olarak polis teşkilatına gidip Uchiha Kaita'yı sormak olurdu.

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Wed May 21, 2025 4:11 pm
by GM - Shinsei
Köy kapısından ayrılıp Hokage Anıtı’nın gölgesine girdiğin anda Konoha’nın sabah ritmi seni içine alıyor. Daldan kümelenip öten serçeler çatılara konuyor, ramen dükkanlarından yükselen ilk et suyu kokusu toprak yolun üstüne yayılıyor. Jounin Komutanlığı’nın bölümü Hokage binasının doğu kanadında kalıyor. Geniş merdivenlerden çıkarken duvar nişlerindeki kandiller henüz sönmemiş, loş turuncu bir yumuşaklık bırakıyor.

Koridorda nöbetçi bir chuunin sana bakıp gülümsüyor. "Yureikumo Aoi değil mi?" diyor kibarca. Başını sallayınca belgelerini yokluyor. "Hari sabahki işlerini bitirdi. Muhtemelen odasındadır." Parmak uçlarıyla bambu bölmeli sürgülü kapıya yön veriyor.

Kapıya yaklaştığında içeriden yalnızca rasgele kağıt hışırtıları duyuluyor. Kapıyı nazikçe ittirince sedir yağının ve taze et suyunun buharının kokusu burnuna çarpıyor. Oda geniş ama eşyadan arınmış. Solda duvar boyunca bitki lifinden yapılmış hasırlar, sağda uzun bir çalışma masası var. Masanın gerisinde kum saati kadar sessiz uyuyan iri Renmaru kıvrılmış. Nabzı yavaşça kaburgalarını kaldırıp indiriyor.

Hari sırtını pencereye vermiş, şakaklarına düşen birkaç gri tutamı geriye tarıyor. Bakışını evraklardan kaldırıp kapılar kapanmadan sana dönüyor. "Dönmüşsün." Tek kelimelik selamını başıyla tamamlıyor. Kısacık bir gülümseme dudak kenarına uğruyor. Elini köpeğin tüylerine daldırıp hafifçe kaşıyor. "Nasıl gidiyor Aoi? Harcadın mı parayı?"

Sesinde alıştığın tok kayıtsızlık var. Yorgun ama ayakta. Masasının köşesinde iki çay fincanı duruyor, biri hala buharlı. Hari sol eliyle boş fincanı sana uzatıyor, odadaki tek sehpanın üzerine koyuyor. Çaydanlık da hemen yanında. Gözleri sen konuşana dek sabit, beklemede.
Off Topic
RP'ye hoş geldiniz! Pasiflik süresi üç gündür. İyi RP'ler!

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Wed May 21, 2025 4:47 pm
by Yureikumo Aoi
Hokage binasından içeri girer girmez Jounin Komutanlığı'nın yer aldığı doğu kanadına ilerlemeye başladı. Dışarıdaki sıcak hava binaların içine henüz nüfuz etmemişti. Merdivenlerin üzerinde hafif, güzel bir turunculuk yayan kandiller vardı. Kata çıkıp koridora geçtiği anda nöbetçi Chuuninlerden birisi onu hemen tanımıştı. Hem de tam adıyla. Buna şaşırsa da şaşkınlığını pek belli etmemeye çalıştı. Yureikumoların tipleri çok belirgin olduğundan onları toplum içinde teşhis etmek gerçekten de pek zor değildi. Köyde de genellikle bilinirlerdi zaten. Yine de tanınmak Aoi'ye hala garip geliyordu ve pek alışamadığı bir durumdu. Hari'nin işlerini bitirdiğini ve odasında olduğunu işitince oraya doğru ilerlemeye başladı.

Hari'nin odasından kağıt hışırtısı sesleri duyuluyordu. Evrak işleriyle uğraşmak epey sıkıcı olsa gerekti. Kapıyı ittirdiğinde burnuna güzel bir et kokusu çarpmıştı. Öğle yemeği için miydi? Belki de Renmaru'nun kahvaltısıydı. Hari'nin Kage'ninki kadar olmasa da geniş ve düzenli bir odası vardı. Neredeyse hiç eşya yoktu ve tamamen sadelikle döşenmişti. Aslında odanın dizaynı çığlık çığlığa Hari diye bağırıyordu. Tam olarak onun iç dünyasını simgeliyordu burası. Bu yüzden gördüğü hiçbir şey Aoi'yi şaşırtmamıştı. Duruşundaki sadelik ve disiplin aurası her yeri kaplıyordu. Odanın sağında geniş bir çalışma masası vardı. Masanın gerisinde Renmaru huzurlu bir uykuya dalmıştı. Aoi'nin dikkatini ilk olarak bu çekti. Hari ise sırtını pencereye dayamış, Renmaru'nun tüylerini okşuyordu o uyurken. Bu sahneye Aoi'nin resmen içi gitmişti. Ağzından salyalar akarak izledi bir süre bunu.

Odaya girdiği anda Hari onu tanıyarak selam vermişti. Halini hatırını sorup parayı harcayıp harcamadığını sormuştu. Hangi parayı? Haa, görevin parasını kast ediyor olmalıydı. Nereye harcayacaktı ki? Aoi'nin istediği her şeyi vardı. Yakın zamanda düğün de planlamadığına göre neye masraf edebilirdi emin değildi. Belki üstüne başına bir şeyler alırdı ancak kimonolarından da gayet memnundu. Belki de paranın bir kısmını yardımları için teşekkür amacıyla Bokukichi'ye vermeliydi. "Hm? Ah, hayır. Harcamadım." diye cevap verdi bir anda telaşlı bir şekilde. Hari'nin masasının üzerinde nedense iki çay fincanı vardı. Misafir mi bekliyordu? Yoksa her an birileri gelebilir diye hazırlık mı yapmıştı? Fincanlardan dolu olan kendisine aitti. Boş olanı ona doğru uzatıp sehpanın üzerine koymuştu. "Teşekkür ederim." Aoi başıyla selam vererek çaydanlığa uzandı ve boş fincanı doldurdu. Sonra oturup elini fincana götürdü. "Iwagakure'de son durum ne oldu diye merak etmiştim. O maskeli adamların amacı neydi ve neden böyle bir şey yapıyorlardı bunu öğrenmeye fırsatım olmadı." Buharı tüten fincana doğru hafifçe üfleyip onu soğutmaya çalıştı. "Bir de... O gün garip bir şey olmuştu. Birisi bana Uchiha Kaita'yı bulmam gerektiğini söyledi. Neden veya kim bilmiyorum. Tanımadığım bir erkek sesiydi. Siz onu tanıdığınız için size danışmak en doğrusu olur diye düşündüm."

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Thu May 22, 2025 4:21 pm
by GM - Shinsei
Kapının yumuşak gıcırtısı odada kalan son sessizliği de kırıyor. Hari’nin bakışları titrek perdeden içeri sızan gün ışığından sana dönüyor. Eğilerek Renmaru’nun başını okşamayı bırakıyor, köpeğin burun delikleri kısa bir hırıltıyla kıpırdıyor ve yeniden uykuya gömülüyor.

Hari masanın kenarına yaslanıp çayını kavrıyor. Buharın arasından düşük tonda soruna cevap veriyor. "Iwagakure’de tutuklanan maskelilerin büyük bölümü Sennashi isimli gevşek bir ittifak olduklarını doğruladılar. Çoğu, taş madenlerinden atılmış eski işçiler ve Matsuyari klanından kopma küçük hücreler. Amaçları yalnızca köy yönetimini yıpratmak değil, yeraltındaki eski savaş tünellerini patlatıp su baskınıyla Üst Şehir’i göçertmekmiş. O gördüğün kan halkası mühür, su basmaya giden havalandırma tünellerini tetikleyecekmiş. Böylesine karmaşık yeraltı sisteminde dalga dalga çökme yaratıp suçu da sözde yanlış yönlendirilmiş Iwa araştırmacılarına yıkacaklarmış."

Kupasını masaya bıraktıktan sonra başını hafif yana yatırıyor. Anlattıklarının ardına kısa bir duraklama ekliyor. Sana dönüp Uchiha Kaita meselesine geçiyor. Sözleriyle seni ilk kez ciddiyetle tartıyor gibi.

"Çok ketumdur, kökler konusunda da eğitimlidir. Uchiha içindeki iç denetim sistemine geçecek, resmi unvanı Polis Teşkilatı Müfettişi olacak. Konsey onu tam başkan yapmadı ama fiilen onay bekliyor. Aktif görevden çekildiğini duydum. Belki önemli incelemelerde yer alacaktır."

Sol eliyle çalışma masasında açtığı bir rulo haritaya dokunuyor. Parmağıyla Konoha’nın polis karargahının bulunduğu semti işaret ediyor.

"Onu bulmak istersen sabah erken devriyesi sonrası bu binada olur. Ya da iki gün sonra yapılacak sahte para baskını tatbikatına giderken dış devriye kapısında yakalayabilirsin." diyor. Ardından bakışlarını tekrar sana dikiyor. Eli kupanın kulbuna geri dönüyor ama kaldırmıyor.

"Sana bu ismi veren her kimse bunun Konoha'ya düşman olup olmadığını netleştirmek gerekiyor Aoi. Eğer işin içinde güvensiz bir durumla karşılaşırsan ne yapman gerektiğini biliyorsun. Köy her zaman ön planda olmalı, özellikle de Polis Teşkilatı işin içine giriyorsa. Kaita'yı gör ve konuş, ona durumu şeffaf bir şekilde anlat. Umarım olayı açıklığa kavuşturabiliriz." diye ekliyor.

Soluk alıp arkasını dönüyor, dosya rafından ince bir cilt çıkarıyor. İç kapağında Uchiha armasının damgası görünüyor. Not kağıdına birkaç satır yazarak sana uzatıyor. Randevu talep formu, üzerine kişisel onayını düşmüş.

"Bu kağıtla gidersen prosedür beklemezsin. Yine de neden görmek istediğini net anlatmalısın. Kaita tatlı dille kandırılmaz."

Bileklerini esnetip koltuğuna gömülüyor. Renmaru hafif kulak dikiyor. Hari çenenle kupanı gösterdiğin anda içten bir gülüş kırıntısı beliriyor, kısa sürdüğünden emin olamıyorsun.

"Ben öğleden sonra feudal lord ile toplantıya gideceğim. Herhalde bir yarım saat daha buradayım. İstersen kalabilirsin ama çok da geç kalma istersen."

Odada hala et suyunun hafif buharı dolanıyor. Renmaru'nun nefesi düzenli. Dış koridordan bir görevlinin ayak sürüyen uğultusu geçiyor. Önündeki yollar belli. Zaman senin lehine görünmüyor ama henüz tam da aleyhine işliyor sayılmaz.

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Fri May 23, 2025 1:31 am
by Yureikumo Aoi
Hari çayını içerken Aoi'nin sorularına yanıt vermeye başlamıştı. Maskeli ekibin Sennashi üyeleri olduğu doğrulanmıştı ve amaçları yer altındaki su tünellerini patlatarak köyü göçertmekti. Bunu duymak Aoi'yi pek şaşırtmadı. O kadar fazla patlayıcı kağıtla yapmak istedikleri şeyin bir yerleri patlatmak olduğu belliydi. Iwagakure'nin yer altı zenginlikleri hakkında fazla bilgisi olmadığı için bir şeylere yoramamıştı. Örgütün amacı da bu ihmalin suçunu Iwagakurelilere atmaktı ancak foyaları ortaya çıktığı için başaramamışlardı. Aoi bunları dinledikten sonra başını onaylar gibi yukarı aşağı salladı ve çayından minik bir yudum aldı.

Hari Iwagakure olaylarını kısaca özetledikten sonra Uchiha Kaita meselesine geçmişti. Ketum ve ciddi bir insan olduğunu, kökler konusunda eğitimli olduğunu söylemişti. Yakında polis teşkilatının başkanı olması bekleniyordu. Hari masanın üzerine köy haritalarından birisini açarak polis karargahının yerini işaret etmişti. Onu bulmak isterse sabah devriyesinden sonra karargahta bulabileceğini söylemişti. İki gün beklerse de bir baskın sonrası çıkışta onu yakalama şansı vardı. Aoi o kadar beklemek istemiyordu. Hari son olarak onu duyduğu ses konusunda uyarmıştı. Düşmancıl olup olmadığını öğrenmesi ve köyü güvende tutması gerekiyordu. Aoi anladığını belirtir şekilde başını salladı. Köyü asla hiçbir durumda tehlikeye atmak istemezdi. Onunla konuşan kişi her kimse özellikle onu hedef olarak seçmişti. Bunun bir sebebi olmalıydı. Aoi bu işin arkasındaki gerçeği ortaya çıkartmak istiyordu. Belki de Hari'nin söylediği gibi köye düşman birisi tarafından yapılan bir oyundu her şey.

Hari bir not kağıdı çıkararak üzerine bir şeyler yazmış ve ona uzatmıştı. Kağıtta Uchiha damgası vardı. Aoi bunun bir randevu talep formu olduğunu fark etti. Üzerinde Hari'nin ismi ve imzası vardı. Hari Hoca ona resmen küçük bir torpil vermişti. Bu kağıtla giderse prosedürlerle uğraşmak zorunda kalmadan onu görebileceğini söylemişti. Kaita'nın tatlı dille kandırılamayacağı, onu neden görmek istediğini düzgünce anlatması gerektiği konusunda da uyarmıştı onu. Aoi bile bilmiyordu ki onu neden görmesi gerektiğini. Üstelik onu tatlı veya acı herhangi bir dille kandırma niyeti yoktu. Uchiha Kaita'dan bir şey elde edemezse evine eli boş dönecek ve hayatının geri kalanında o sesin ne olduğunu merak ederek yaşaması gerekecekti. Hari geriye yaslanarak feodal lord ile toplantısı olduğunu, yarım saat vakti kaldığını ifade etmişti. Git artık diyordu bir nevi. Aoi kağıdı parmaklarının arasında tutarak saygıyla öne eğildi. "Teşekkürler Hari Hocam. Ben artık gideyim." Hemen polis karargahına gitmek ve Uchiha Kaita ile görüşmek istiyordu. Oraya gidecek, elindeki kağıdı gösterecek ve hayatın ona ne gösterdiğine bakacaktı artık.

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Fri May 23, 2025 3:08 pm
by GM - Shinsei
Kage binasının serin koridorlarını ardında bırakırken çay buharının yerini öğle güneşinde ısınmış çam reçinesi kokusu alıyor. Katlardan aşağı inince nöbetçi chuuninler selam verip kenara çekiliyorlar. Kapıyı geçer geçmez çınlayan taş basamaklar seni köy meydanına taşıyor. Kalabalık tatlı bir hafta içi telaşesinde, bir sandal tamircisi fırıncının tepsisinden havalanan susam kokusuna laf atıyor, iki akademi öğrencisi yeni kunailerini birbirine tokuşturup gülüşerek koşuyor. On adım ötede yaşlı bir Uchiha kadının tezgahından buğulu dango yükseliyor, soyunun ateşle imtihanı el maharetiyle barışmış gibi görünüyor.

Polis karargahının devrik U biçimli binası meydanın batı kenarını bütünüyle tutuyor. Dış duvar kireç beyazına boyanmış, panjurlar Uchiha armasının bordosuyla cilalanmış. Giriş kemerinde nöbet tutan genç bir görevli seni fark edince kibarca eğiliyor, Hari’nin mühürlü notunu gösterince gözleri büyüyor, hemen içeri buyur ediyor. Koridorda yürürken duvarlardaki eski operasyon fotoğrafları gözüne çarpıyor, birinde Sharingan’ı aktif iki jounin sis bulutundan sıyrılmış, bir diğerinde yirmi yıl önceki Hyuuga kaçırma vakasından alınmış bir hatıra karesi duruyor. Fakat hava şaşırtıcı biçimde rahat, masalarda evrak toplayan memurlar ses çıkarmadan selam veriyor, bir kadın polis köşe ocakta çıtır konpeitou kavurup meslektaşlarına dağıtıyor.

Sana üçüncü katın sonundaki kapıya kadar eşlik ediyorlar. Pirinç plakette sade bir yazı var. "Uchiha Kaita - İç Tetkik". Kapıyı tıklatınca tok bir ses duyuluyor. Yavaş yavaş içeri giriyorsunuz.

Oda uzun ve dar. Sağ duvarda açık pencereden gelen rüzgar ince kağıt perdeyi sallıyor. Sol tarafta gümüş grisi bir zırh askıda asılı, göğsünde ANBU döneminden kalma aşınmış bir çelenk damgası var. Arkadaki rafta sayfaları hala nem kokan yeni tutanak ciltleri dizili duruyor, en üst katta ise tek kişilik çay seti, fincandaki yeşil parlaklık henüz bulanıklaşmamış. Duvarın ortasında siyah masada, sırtını ışığa vermiş adam başını kaldırıyor.

Kırk beş-elli arası, boyu seni rahatça gölgeler. Saçları kömür gibi, ensede dar bir düğümle toplanmış, birkaç isyankar tutam alnına düşmüş. Sağ şakağında kılıç çizgisine benzeyen ince bir yara izi var. Duru bakışlarında Sharingan kırmızısı henüz uyanmamış olsa da siyahlığın derinliği bile yabana atılacak gibi değil. Elinde düz çizgilerle dolu kısa bir kayıt formu tutuyor. Gördüğün ilk hareketi kağıdın kenarını tam oturtmak, sonra kalemi neredeyse çıtırtısız bırakmak oluyor.

"Yu-re-i-ku-mo Aoi." Dosyadan ismini harf harf okuyor. Sesi alçak, cilasız ve herhangi bir yorumdan arınmış. Ardından seni baştan ayağa bir kez süzüyor. "Jounin Komutanı Inuzuka Hari’nin tavsiyesiyle gelmişsin. Ziyaret nedenin nedir?"

Konuşurken yüz kasları oynamıyor, yalnızca bakışları hafif daralıyor, bir yandan kalemini masaya paralel yerleştirip tam orta hizaya getiriyor. Masanın sol köşesinde seramikten eski bir su saati, damla damla kum akıtıyor. Sağ köşede kapağı yarı aralık bir ahşap kutu duruyor, içinde sarı bezle kılıflanmış eski bir ANBU maskesinin dişleri belli belirsiz seçiliyor. Masanın alt rafında polis bandrollü iki tomar, biri kırmızı mühürlü, diğeri henüz açılmamış. Tepende perdeden süzülen rüzgar kağıt kenarlarını kımıldatıyor ama Kaita’nın omuzları kıpırdamıyor.

Duvardaki zırhın metal tokalarında gün ışığı bir an titriyor. Sessizlik kabuğunu kalınlaştırmadan önce sorunu yanıtlaman gerekiyor, Hari’nin verdiği not seni içeri soktu fakat bundan sonrası doğrudan senin kelimelerine ve Uchiha Müfettişi’nin durağan karanlığına ne ışık tutabileceğine bağlı.

Uchiha Kaita
► Show Spoiler

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Fri May 23, 2025 3:42 pm
by Yureikumo Aoi
Öğle güneşi tepede yükselirken Kage binasını terk ederek polis karargahına doğru ilerlemeye başladı Aoi. Hava ısınmış, kuşların ve çeşitli böceklerin cıvıltıları köy meydanını doldurmuştu. Etrafta açık olan dükkanların tezgahlarından çeşitli lezzetlerde kokular burnuna çalınıyordu. Polis karargahına giden yol çok uzun değildi. Keyifli ve kısa bir yürüyüşün ardından tanıdık gelen Uchiha armalı binalar hemen gözüne çarpmıştı. Karargah U biçiminde dizayn edilmişti. Girişteki nöbetçilerden birisi onu görünce selamlamış, elindeki kağıdı görünce şaşırarak onu hemen içeri davet etmişti. Hari'nin torpiline sahip olmak böyle kıyak bir şeydi demek. Aoi nedense kendini çok havalı hissediyordu. Onun mahareti bile olmamasına rağmen.

Karargahın koridorları sıkıcı ve tekdüze dizayn edilmişti. Başarılı geçen çeşitli operasyonlardan görüntüler vardı. Sharingan'ı aktif olan bazı figürler gözüne çarpmıştı fotoğrafların birinde. Parlak kan kırmızı gözleriyle epey etkileyici duruyorlardı. Uchiha olmak eğlenceli olsa gerekti. Klanla pek haşır neşirliği olmasa da eşsiz yeteneklere sahip olduklarını biliyordu. Aoi de genjutsu konusuna biraz ilgiliydi ancak asla bir Uchiha ile boy ölçüşemezdi. Üstelik onların katonda da doğuştan yetenekli olmaları durumu vardı. Aoi fuuton kullandığı için elementleri uyumluydu. Bir Uchiha genine sahip olmasa da iyi bir takım arkadaşı ve destek olabilirdi onlara.

Aoi kendi dünyasına dalmış etraftaki memurları ve fotoğrafları incelerken üçüncü kata gelmişti. Katın sonundaki bir odanın önüne geldiğinde görevliler ayrıldılar. Kapının önündeki plakette aradığı isim yazıyordu. Uchiha Kaita. İç tetkikteydi demek. Aoi bunun ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyordu ancak literal anlamından çok da uzak olmadığını düşündü. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattı. İçeriden ses duyunca da açıp içeri girdi. Odası uzundu ve dardı. Rüzgar açık olduğundan Aoi kapıyı açınca cereyan yapmış ve evrakları oynatmıştı. Sol tarafta ANBU damgalı bir zırh vardı. Arka taraftaki raflarda çeşitli aksesuarlar ve cilt cilt evraklar göze çarpıyordu. Uchiha Kaita ise odanın ortasındaki masada oturuyordu. Başını kaldırdığında göz göze geldiler. Orta yaşlarda bir adamdı. Saçları ve gözleri simsiyahtı. Saçlarının bir tutamını arkada toplamıştı. Keçi sakalı vardı. Sağ gözünde alnından başlayıp yanaklarına doğru gelen bir yara izi vardı. Yüzünde hiçbir ifade, gözlerinde hiçbir kıpırtı olmadan dümdüz bakıyordu.

Elindeki dosyadan kendi ismini duyunca irkildi Aoi. Aile adını heceleyerek okumuştu. Bir kez daha ona dönerek baştan aşağı süzmüş ve geliş sebebini sormuştu. Sesinde hiçbir merak, heyecan, gerginlik yoktu. Hatta bu kadar duygusuz olması Aoi'ye garip gelmişti. Aoi adamdan biraz ürkmüştü. Sanki onu oyalarsa şuracıkta geberip gidebilirmiş gibi hissediyordu. Başını öne eğerek selam verdi öncelikle. "Sizi aniden rahatsız ettiğim için özür dilerim. Hari Hoca'nın yanından geliyorum." Başını kaldırıp adamla göz teması kurmaya karar verdi. Derin bir nefes aldı. "Bundan birkaç gün önce Iwagakure'deki Sennashi isimli örgüte yapılan baskında Hari Hoca ile birlikteydim. Örgüt üyelerine sürpriz bir saldırı yaptık. Açtıkları tünellere sızdık. Tam bu saldırının yaşandığı esnada, bir çeşit genjutsuya alındığıma inanıyorum. Bir anda etrafımdaki her şey bembeyaz oldu ve hafifledim. Bulutlara basıyormuşum gibi. Sonra bir ses duydum. Bir erkek sesi bana Konoha'ya döndüğümde Uchiha Kaita ismindeki kişiyi bulmam gerektiğini söyledi. Hari Hocam bunun köye zarar verebilecek düşmancıl bir hamle olup olmadığını teyit etmem ve dikkatli olmam gerektiğini söyledi. Sonra beni size yönlendirdi. Açıkçası bu neden yaşandı ve neden sizi bulmam gerekiyordu bilmiyorum ancak belki sizin bir bilginiz vardır diye danışmak istedim."

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Fri May 23, 2025 4:26 pm
by GM - Shinsei
Kaita dosyasını kapatıp tam karşı duvara yerleştiriyor, parmak uçlarını masanın üzerinde birleştiriyor. Ardından düşük, ama sonuna kadar berrak çıkan sesiyle konuşmaya başlıyor.

"Anladım. O halde önce neden burada olduğuna anlam kazandırayım. Bunun için köylerin kısa tarihine geri dönmemiz gerekiyor."

Masasında duran kum saati ters çeviriyor, ince taneler ağır ağır akarken zamanın geri sardığını anımsatan bir tonla devam ediyor.

"Milletler eskiden dağınıktı. Klanlar, daimyo dediğimiz feodal lordların tuttuğu özel ordular halinde işe koşulurdu. Güçlü olan klan, daha yüksek bedelle korunma satardı. Yüz yıl süren bu karmaşa daimyoları iflasın eşiğine getirdi. Çözüm olarak köy sistemi kuruldu. Her lord kendi topraklarında tek bir shinobi köyü fonladı. Açık cephe savaşları bitti, iş sözleşmelere döküldü. Bugün Senju'nun Ateş Ülkesi’yle, Uchiha'nın Konoha ile, Tsuchiryu'nun Toprak’la bağının kökü burada yatar. Sistemi ayakta tutan görünmez ağ iki katmandan oluşur. Üst katmanda lordlar vergiyi toplar, shinobi köylerini resmen tanır. Alt katmanda biz, yani shinobiler, hem paramızı kazanır hem de iç asayişi koruruz. Kağıt üzerinde denge böyle. Fakat…"

İlk kez yüzünde belli belirsiz bir gölge dolaşıyor.

"…Fakat adaleti kağıt tutmaz. Güçlü klan imtiyazını korur, zayıf olan bir sonraki ihaleye giremez. Daimyo saraylarında rüşvet yine dolaşır. Maden, tünel, su hattı gibi stratejik değerleri olan bölgeler seçkin ailelerin elinde kalır. Iwagakure krizinde gördüğün patlayıcı tünel girişleri, aslında bu eşitsizliğin patlak veren kabuğuydu. Örgüt görünürde köyü suçlu çıkaracaktı ama asıl dertleri mevcut düzeni sallayıp payın tamamını kapmaktı. Birine terörist demek kolaydır; bazen o etiketi bizzat sistem biçer."

Başını hafif yana eğiyor, gözleri ilk kez yoklar gibi yumuşuyor.

"Seninle temas kuran ses… Biz ona ışık işaretçisi deriz. Onu dinleyen pek çıkmaz. Önce zayıf ruhları çeker, sonra içlerinden nadir olan güçlü ruhları bırakmaz. Sana ulaştıysa, sende o ışığı sezmiş olmalı. Işığın tanımı basit. Adaleti, sadece emredildiği için değil, gerektiği için aramak. Kanunla vicdan çarpıştığında hangisini seçtiğine bakarız."

Elini sağdaki yarı aralık kutuya uzatıyor, beze sarılı ANBU maskesini yarım çıkarıp tekrar yerine itiyor.

"Sana kendimi neye adadığımı açıklamak için henüz erken. Fakat şunu söyleyebilirim, bu köy yapılarını yıkmak değil, çürüyen dişleri çekmek niyetindeyiz. O dişleri çekmek cesaret, bilgi ve gizlilik ister. Kabul edersen seni kişisel olarak çalıştıracağım. Aynı çağrıyı duyup hak kazanan birkaç shinobi daha var. Eğitimlerimiz var. Kontrat yok, istediğin an vazgeçer, geri dönersin. Lakin girdiğinde gördüklerini mezara kadar taşırsın."

Derin bir nefes alıyor, kum saati son tanesini bırakmış.

"Şimdi, Aoi. O ışığı köylerin yarınını onarmak için kullanmak ister misin, yoksa mevcut çarkın dönmesine seyirci kalmayı mı seçiyorsun?"

Başını kaldırıp sessizce kararını bekliyor, rüzgar hala perdeyi kımıldatıyor, ama odada tek duyulan şey kalbinin kendi ritmi.

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Sat May 24, 2025 2:48 am
by Yureikumo Aoi
Uchiha Kaita, Aoi'nin söylediklerini dinledikten sonra yüzündeki ifadede herhangi bir değişiklik olmamıştı. Aoi onun şaşırmasını hatta belki de biraz öfkelenmesini istiyordu böyle bir saçmalıkla onu rahatsız ettiği için. Ancak adamın her şeyi gayet normal bir durumdan bahsediyormuş gibi dinleyip kabul etmesi ve söze sanki olması gereken buymuş gibi girmesi Aoi'nin gerginliğinin daha da artmasına sebep olmuştu. Kaita masasının üzerinde duran kum saatini ters çevirmiş ve kumlar akarken köylerin kuruluşundan ve tarihinden bahsetmeye başlamıştı. Sanki dakika tutuyordu. Yıllar önce klanların dağınık olduğundan, daha sonra lordlar tarafından tanınıp resmileşmelerinden ve savaşın bitmesinden söz etmişti. Aoi bu bilgilere tamamen yabancı olmasa da neden şu anda bunları dinlediğini anlamlandıramıyordu.

Kaita ciddileşerek kağıt üzerinde kurulmuş bu adalet sisteminin işlemediğini ima etmişti. Güçlü klanların güçlü kalmaya devam ettiklerini, onlardan daha güçsüz klanları ezdiklerini ve diğerlerinden hep daha üst konumda olduklarını söylemişti. Daimyoların rüşvet yediğini iddia etmişti. Iwagakure'de yaşanan isyanın da bu eşitsizlikten doğduğunu söylemişti Kaita. Asıl dertlerinin köyde en yüksek mevkie gelip en büyük payı almak olduklarını söylemişti. Hemen ardından onunla konuşan sesin ışık işaretçisi denen bir şey olduğunu söylemişti. Bu ışığın belli ruhları seçtiğini, onu seçtiğine göre bir sebebi olması gerektiğini vurgulamıştı. Böyle bir ses vardıysa bile neyi onu seçmişti ki? Aoi'yi özel kılan hiçbir şey yoktu.

Işığın tanımının kanunla vicdan münakaşası olduğunu söylemişti. Kanunun ne dediğine bakmadan gerçek adaleti arayıp sağlamak üzerineydi. Ancak... Bu kişilere kalmış bir şey miydi? Kanunlar insanlar kafalarına göre adalet aramasınlar diye konulmuş düzenler değil miydi? O halde bunu sorgulamak Aoi'ye düşer miydi? Gerçekten de vicdanları rahatsız ettirecek kanunlar mevcut muydu? Kaita ANBU maskesini göstererek kendini neye adadığını henüz açıklamayacağını, köy yapılarını yıkmayı değil ancak onları yozlaştıran kötülükleri uzaklaştırmak istediğini söylemişti. Bunun da cesaret gerektirdiğini söylemişti. Aoi kabul edecek olursa onunla kişisel olarak çalıştıracaktı onun gibi bu sesi duymuş diğer shinobilerle birlikte. Eğitimleri olduğunu, herhangi bir kontrat olmadığını ve istediği an çıkabileceğini söylemişti. Ancak çıkacak olursa gördüklerini mezara götürmesi gerekiyordu. Gerçekten de onun sözüne güvenecekler miydi? Bir kez içlerine dahil olursa hayatı ne kadar değişecekti? Bu riski alabilecek miydi?

Son kararını sormuştu Kaita ona. Bu esnada da kum saati son kumlarını bırakmıştı. "Tüm bunlar... Çok fazla..." Düşünceli bir ifadeyle adamın gözlerini sözdü. "Ben ne demeye çalıştığınızı anladığımı düşünüyorum. Sadece fazla sürreal geldi. Neden ben seçildim? Benden çok daha yetenekli shinobiler olduğuna eminim." Bir an için düşünceyle gözlerini kaçırdıktan sonra yeniden başını çevirdi. "Köyü daha iyi bir yer haline getirmek ve burada yaşayanları korumak için her şeyi yaparım. Ancak neyin içine dahil olacağımı bilmem gerekiyor. Bu işin şartlarını ve gerekliliklerini daha fazla öğrenmeliyim."

Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı

Posted: Sat May 24, 2025 2:26 pm
by GM - Shinsei
Kaita sessizce kum saatini yeniden çeviriyor, lacivert taneler yukarıdan akmaya başladığında gözlerini sana kaldırıyor.

"Koşulları ve şartları en ince ayrıntısına dek anlatmayacağım." diyerek söze giriyor. "Birincisi, bizde rütbe ayrıcalığı yok. Tıbbi ninjutsu ustası da olsa, S-kategorisinde de olsa herkes aynı sıradan geçer. Ne teklif edildiğini önceden kimse öğrenmedi. Denge böyle korunur." Masanın kenarındaki deri ciltli defteri kapatıyor, başparmağı kapağın üzerinde geziniyor. "İkincisi, bu yol adaletle kişisel çıkarın ilk çakışmasında çetinleşir. O noktada geriye yaslanıp bu düzen böyle kuruldu diyerek köşede bekleyenleri almıyoruz. İçimizde kalmak isteyenler siyasetin gürültüsüne rağmen yaptığının doğru olduğuna inanmak zorunda."

Neden ben soruna ise uzun süre bakıyor. Bakışındaki donuk zırh kısa bir an çatlıyor, altından küçük bir kıvılcım geçiyor. "Bazı sesler yalnızca belirli frekansları seçer." diyor alçak bir tonda. "Frekansı neye göre tutturduğunu ise sesin taşıyıcısı bile tam açıklayamaz. Işık işaretçisinin kimi zaman yenilmez bir jounini değil de çaylak bir genini çağırdığını gördüm. Demek ki kriterimiz ham kuvvet değil, bambaşka bir kesit. O kesiti senin içinde duydu ama bu cevabın olamaz, yalnızca işareti."

Kapı hafif vuruluyor. Üniformalı bir memur başını uzatıp Kaita'ya sesleniyor. "Kaptan, Hokage sizi iç toplantıya bekliyor."

Kaita onay anlamında kısa bir hareketle elini kaldırıyor, memur çekiliyor. Kum saatini son kum tanesi düşünce bırakıyor, ardından ayaklanıyor.

"Kararın bu yöndeyse..." diye devam ediyor, ANBU zırhının kılıfını koltuğunun altına alırken. "Yarın şafakla birlikte Vadi yoluna in. Gelmeyi seçersen ekip hazırlığında sana yer açarım. Gelmezsen soru sormayacağım. Işık işaretçisi de başka frekansa bakar."

Kapının eşiğine varıyor, omzunun üstünden bakıyor. Gözlerinde yine o zırh duruyor ama içinde az önceki kıvılcım kıpırdıyor. Sessiz bir onay beklediği belli. Koridor boyunca çabuk adımlar yankılanıyor, yağlı kağıttan fenerler tavanda titriyor. Sen de arkasından ilerliyorsun, ofiste durmak için bir sebep kalmadı.