Re: [Yureikumo Aoi] Iwagakure Meselesi
Posted: Tue Apr 01, 2025 11:38 pm
Aoi kalmaya karar verdiği için Saya da kalacağını belirtmişti. Bu sefer pek kararsız görünmüyordu. Belki de grubun geri kalanının inancı onu da yüreklendirmişti. Belki de aklında başka şeyler vardı. Tsuchikage kalmaya karar verdikleri için onları bu konuya ilişkin biraz daha bilgilendireceğini söylemişti. Sennashi gurubunun aktivitelerine dair son dönemde birtakım örüntüler keşfetmişlerdi. Bunlardan ilki Kazankai Mağaraları adındaki bir mekandı. İsmi duyduğu anda Aoi sırtından bir ürpertinin geçtiğini hissetti. Zincirli adamı görüsünde devasa bir mağara ağzında görmüştü. Tsuchikage'nin söylediğine göre bu mağara bir volkanik araştırma tesisiydi ancak uzun zaman önce mühürlenmişti. Buna rağmen son dönemde orada çakra hareketleri rapor edilmişti. Bir diğer mekan Kurodake Tünelleri'ydi. Yer altında eski bir taş madeniydi. Taşlardan fısıltılar geldiğine dair dedikodular vardı. Son mekan ise Jinsei Yakata isminde bir tapınaktı. Uzun zaman önce terk edilmiş olmasına rağmen son dönemde hareketlenme gözlemlenmişti. İz sürmek isterlerse de onlara liderlik ettiği düşünülen üç kişinin ismini telaffuz etmişti. Eski haydut Namakura Jisuke, klanından atılmış Matsuyari Nozomu ve hakkında pek bir şey bilinmeyen Kuronuma Taiga.
Tsuchikage bunları söyledikten sonra koltuğunda geriye yaslanmış ve omuzlarını düşürmüştü. İstirahat etmeye hazır gibi görünüyordu. Onu odasında bırakarak dinlenmesine izin vermeye karar verdiler. Hari'nin komutuyla başlarıyla son bir selam verip odadan çıktılar. Artık bir başlarınaydılar. Taştan koridorlarda ayak sesleri yankılanıyordu. Hari en önden gidiyordu her zamanki gibi. Bir yandan da bir sonraki hamlelerinin ne olması gerektiği hakkında konuşuyordu. Konoha'dan daha fazla shinobi için talepte bulunacağını söylemişti. Haberi kimle gönderecekti? Haberin gidip gelmesi ne kadar sürerdi? Onların Iwagakure'ye varmaları bile dört beş günlerine mal olmuştu. Hari aniden durarak arkasına dönmüştü. Birkaç gün burada kalmaları gerektiğini söylemişti. İyimser davranıyordu. Görevin gidişatına bağlı olarak belki de çok daha uzun süre burada kalmaları gerekecekti. Aoi bu işten hiç hoşlanmasa da kabul etmişti bir kez. Sonuna kadar götürmek de onun elindeydi.
Hari her hamlelerini rapor etmeleri gerektiğini belirterek kendi başlarına iz sürmek isterlerse bunu ona belirtmeleri gerektiği konusunda uyarmıştı. Sürpriz ya da çıkıntılık istemiyordu. Takeshi mevzusundan ötürü laf mı sokuyordu onlara? Bakışları Aoi'nin bakışları ile buluştu. Baskıcı olmasa da ses tonu o kadar otoriterdi ki Aoi kendini gözaltında sorgulanıyormuş gibi hissediyordu. Kendisinin bu organizasyon ile yüz yüze gelen tek kişi olduğunu, bir fikri veya sezgisi olabileceğini söylemişti. Aoi dalgın dalgın bakışlarını Hari'den tüm ekibe çevirdi. Yani... O gün onlara saldıran o adamın söyledikleri yalan olmalıydı. Görüsünde mağaradaydı. Belki de oraya doğru hareket etmeliydiler. Takeshi de yaklaşarak ne düşündüğünü sormuştu. Bu kadar önemli bir kararı sadece ona mı bırakıyorlardı gerçekten? Baskı altında çalışmak zordu. Aoi hafifçe boğazını temizledi. "Bir mağara önünde olduğumu görmüştüm. İçeriden uğursuz bir hava dalgası geliyordu. Zincirleri tutan adam oradan çıkmıştı. Onun önünde boğulmuştum. Belki de... gitmemiz ve bu olacakları değiştirmemiz gereken yer Kazankai Mağaraları'dır. Ruhların daha önce yanıldıklarını görmedim. Ama böyle önemli bir karar öncesinde... izin verirseniz tekrar kullanmak istiyorum. Dikkatimden kaçan bir şeyler olmaması adına. Hem Toshio da isabetli yorumlarda bulunuyor." İzin istedikten sonra çakrasını yoğunlaştıracak ve Mirai no Me tekniğini kullanacaktı. Gittiği yolun doğru yol olduğuna dair bir onay istiyordu. Böylece kararından daha emin olabilirdi.
Tsuchikage bunları söyledikten sonra koltuğunda geriye yaslanmış ve omuzlarını düşürmüştü. İstirahat etmeye hazır gibi görünüyordu. Onu odasında bırakarak dinlenmesine izin vermeye karar verdiler. Hari'nin komutuyla başlarıyla son bir selam verip odadan çıktılar. Artık bir başlarınaydılar. Taştan koridorlarda ayak sesleri yankılanıyordu. Hari en önden gidiyordu her zamanki gibi. Bir yandan da bir sonraki hamlelerinin ne olması gerektiği hakkında konuşuyordu. Konoha'dan daha fazla shinobi için talepte bulunacağını söylemişti. Haberi kimle gönderecekti? Haberin gidip gelmesi ne kadar sürerdi? Onların Iwagakure'ye varmaları bile dört beş günlerine mal olmuştu. Hari aniden durarak arkasına dönmüştü. Birkaç gün burada kalmaları gerektiğini söylemişti. İyimser davranıyordu. Görevin gidişatına bağlı olarak belki de çok daha uzun süre burada kalmaları gerekecekti. Aoi bu işten hiç hoşlanmasa da kabul etmişti bir kez. Sonuna kadar götürmek de onun elindeydi.
Hari her hamlelerini rapor etmeleri gerektiğini belirterek kendi başlarına iz sürmek isterlerse bunu ona belirtmeleri gerektiği konusunda uyarmıştı. Sürpriz ya da çıkıntılık istemiyordu. Takeshi mevzusundan ötürü laf mı sokuyordu onlara? Bakışları Aoi'nin bakışları ile buluştu. Baskıcı olmasa da ses tonu o kadar otoriterdi ki Aoi kendini gözaltında sorgulanıyormuş gibi hissediyordu. Kendisinin bu organizasyon ile yüz yüze gelen tek kişi olduğunu, bir fikri veya sezgisi olabileceğini söylemişti. Aoi dalgın dalgın bakışlarını Hari'den tüm ekibe çevirdi. Yani... O gün onlara saldıran o adamın söyledikleri yalan olmalıydı. Görüsünde mağaradaydı. Belki de oraya doğru hareket etmeliydiler. Takeshi de yaklaşarak ne düşündüğünü sormuştu. Bu kadar önemli bir kararı sadece ona mı bırakıyorlardı gerçekten? Baskı altında çalışmak zordu. Aoi hafifçe boğazını temizledi. "Bir mağara önünde olduğumu görmüştüm. İçeriden uğursuz bir hava dalgası geliyordu. Zincirleri tutan adam oradan çıkmıştı. Onun önünde boğulmuştum. Belki de... gitmemiz ve bu olacakları değiştirmemiz gereken yer Kazankai Mağaraları'dır. Ruhların daha önce yanıldıklarını görmedim. Ama böyle önemli bir karar öncesinde... izin verirseniz tekrar kullanmak istiyorum. Dikkatimden kaçan bir şeyler olmaması adına. Hem Toshio da isabetli yorumlarda bulunuyor." İzin istedikten sonra çakrasını yoğunlaştıracak ve Mirai no Me tekniğini kullanacaktı. Gittiği yolun doğru yol olduğuna dair bir onay istiyordu. Böylece kararından daha emin olabilirdi.