Re: [Yureikumo Aoi] Gözler Tamamen Kapalı
Posted: Mon Jun 09, 2025 10:37 pm
Kadın adeta bir bilmece gibi konuşuyordu. Saldırmak onun kararı değildiyse geri çekilme kararını kafasına göre mi veriyordu? Aoi onun sözlerine inanmıyordu. İnanmak için de bir sebebi yoktu. Belki onlar burada konuşurken çoktan kaldıkları tesisleri kundaklıyorlardı, belki de diğer ekip arkadaşlarına saldırmışlardı. Aoi'nin cevabının ardından Satoshi ve Shiori de kendi cevaplarını vermişlerdi. Ondan pek de farklı şeyler söylememişlerdi. Satoshi shinobi olmanın gerektiğinde zorluğa yürümek olduğu noktasına vurgu yaparken Shiori de emirleri sorgulamadan uygulamak olmadığını, halkın refahını düşünmek olduğunu dile getirmişti. Kadın cevapları beğenmiş gibi duruyordu. Geri çekileceklerini söylemişti. Shiori de o esnada ona yanıt vererek Kenmaru'yu yollamıştı.
Kadın kısa bir süre duraksadıktan sonra öne çıkarak Sennashi'nin kurulma amacının köy sistemini yıkmak olduğunu, lordların ve elit klanların çıkardıkları keyfi savaşların halkı sefalete sürüklediğini, shinobilerin uşak değil koruyucusu olması gerektiğini söylemişti. Şu anda aralarında keyfi savaş çıkarıp huzursuzluk yaratan tek grup Sennashi'ydi. Bunun farkında olmamaları gülünçtü. Üstelik arzuladıkları ütopik evren kulağa hoş gelse de pratikte imkansızdı. Savaşlar olacaktı, insanın ve doğanın dengesi bunun üzerineydi. Mutlak barış diye bir şey yoktu. Her Yureikumo denge korunduğu müddetçe fikir ayrılıklarının kaçınılmaz olduğunu bilirdi. Üstelik fikir ayrılığı yaşanması bir tarafın haklı diğer tarafın haksız olmasını da gerektirmezdi.
Tam bu esnada biraz ileriden oldukça yüksek ve tanıdık bir ses tonu işitti. Birisi Kuchiyose no Jutsu kullanmıştı. Aoi'nin gözleri sesi duyduğu anda kocaman parladı. Kim olduğunu biliyordu! Etrafları bir anda dumanla kaplanmıştı ve duman dağıldıktan sonra kırmızı gözlü, devasa bir yılan ve onun üzerinde de Bokukichi'yi gördü. Bokukichi çok ayıp şeyler söyleyerek giriş yapmıştı ortama. Aoi bunu duyunca şok içinde biraz duraklasa da bu tanıdık simayı görünce rahatlamadan edemedi. En iyi dostu yine tam ihtiyaçları olduğu anda ortaya çıkmıştı günü kurtarmak için. Aoi bundan sonra fal kartlarının arasına "Bokukichi Kartı" da eklemeliydi.
Bokukichi ona dönerek her zamanki tasasız ifadesiyle halini hatırını sormuş, yine yeni insanlarla olduğu için dışadönüklüğüne vurgu yapmıştı. Aslında hiç alakası bile yoktu. Aoi görevde olduğu için bu insanlarlaydı. Onun dışında pek arkadaşı yoktu zaten. "Bokukichi Bey! Yuukon gününüzü aydın etsin. Sizi gördüğüme çok mutlu oldum." Bokukichi kadını işaret ederek saldırıp saldırmamayı sormuştu. "Lütfen." dedi Aoi oldukça sert, kesin ve kararlı bir ses tonuyla. Tam o anda kadına dönerek "Eien no Sasayaki" jutsusunu yapmaya koyuldu. Kadını genjutsuya alarak işlerini kolaylaştıracaktı. "Bir shinobi aynı zamanda yakıp yıkmaz, çalıp çırpmaz, kin ve nefretle hareket etmez. Yüce gönüllü, hırslarından arınmış, açık fikirlidir. Shinobinin ayakları yere basar, doğru kararları doğru zamanda ve yerde alabilmelidir. Shinobi sınırlarını bilir, gerçekçidir."
Kadın kısa bir süre duraksadıktan sonra öne çıkarak Sennashi'nin kurulma amacının köy sistemini yıkmak olduğunu, lordların ve elit klanların çıkardıkları keyfi savaşların halkı sefalete sürüklediğini, shinobilerin uşak değil koruyucusu olması gerektiğini söylemişti. Şu anda aralarında keyfi savaş çıkarıp huzursuzluk yaratan tek grup Sennashi'ydi. Bunun farkında olmamaları gülünçtü. Üstelik arzuladıkları ütopik evren kulağa hoş gelse de pratikte imkansızdı. Savaşlar olacaktı, insanın ve doğanın dengesi bunun üzerineydi. Mutlak barış diye bir şey yoktu. Her Yureikumo denge korunduğu müddetçe fikir ayrılıklarının kaçınılmaz olduğunu bilirdi. Üstelik fikir ayrılığı yaşanması bir tarafın haklı diğer tarafın haksız olmasını da gerektirmezdi.
Tam bu esnada biraz ileriden oldukça yüksek ve tanıdık bir ses tonu işitti. Birisi Kuchiyose no Jutsu kullanmıştı. Aoi'nin gözleri sesi duyduğu anda kocaman parladı. Kim olduğunu biliyordu! Etrafları bir anda dumanla kaplanmıştı ve duman dağıldıktan sonra kırmızı gözlü, devasa bir yılan ve onun üzerinde de Bokukichi'yi gördü. Bokukichi çok ayıp şeyler söyleyerek giriş yapmıştı ortama. Aoi bunu duyunca şok içinde biraz duraklasa da bu tanıdık simayı görünce rahatlamadan edemedi. En iyi dostu yine tam ihtiyaçları olduğu anda ortaya çıkmıştı günü kurtarmak için. Aoi bundan sonra fal kartlarının arasına "Bokukichi Kartı" da eklemeliydi.
Bokukichi ona dönerek her zamanki tasasız ifadesiyle halini hatırını sormuş, yine yeni insanlarla olduğu için dışadönüklüğüne vurgu yapmıştı. Aslında hiç alakası bile yoktu. Aoi görevde olduğu için bu insanlarlaydı. Onun dışında pek arkadaşı yoktu zaten. "Bokukichi Bey! Yuukon gününüzü aydın etsin. Sizi gördüğüme çok mutlu oldum." Bokukichi kadını işaret ederek saldırıp saldırmamayı sormuştu. "Lütfen." dedi Aoi oldukça sert, kesin ve kararlı bir ses tonuyla. Tam o anda kadına dönerek "Eien no Sasayaki" jutsusunu yapmaya koyuldu. Kadını genjutsuya alarak işlerini kolaylaştıracaktı. "Bir shinobi aynı zamanda yakıp yıkmaz, çalıp çırpmaz, kin ve nefretle hareket etmez. Yüce gönüllü, hırslarından arınmış, açık fikirlidir. Shinobinin ayakları yere basar, doğru kararları doğru zamanda ve yerde alabilmelidir. Shinobi sınırlarını bilir, gerçekçidir."