Page 3 of 5

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Fri Sep 26, 2025 5:04 pm
by GM - Shinsei
Kaizen sana doğru bakıyor, gözlerinde alışık olduğun soğukluk yerine belli belirsiz bir uyarı var. "Bokukichi ile yakın arkadaş olmanı önermem." Sen tepki veremeden Bokukichi iki elini havaya kaldırıp alaycı bir sesle söze giriyor. "Ay çok ayıp Kaizen ya, sanki ananı-" Kaizen’in gözleri aniden keskinleşiyor, adeta tek bir bakışıyla ortamı donduruyor. Bokukichi hemen yelkenleri indiriyor. "Özür dilerim kardeşim, tamam, sustum." Gergin an bir nefes kadar sürüyor, ardından Kaizen başını sana çevirip kısa ve net konuşuyor. "Tur rehberi dediğin kişi önemli. Hepiniz harekete geçin. Zaman kaybedemeyiz."

Sen adımlarını hızlandırıp çarşının girişindeki tüccar grubuna yaklaşıyorsun. Yağmur damlaları tente kenarlarından aşağı süzülüyor, kalabalığın yüzlerinde hem sıkıntı hem de merak var. Yakınlarda orta yaşlı bir tur rehberi görüp görmediklerini soruyorsun. İlk tüccar başını iki yana sallıyor. "Ben görmedim, hanım." İkinci tüccar kısa bir an düşünüyor, sonra omuz silkiyor. "Tur rehberi mi? Burada herkes bir şey satmaya çalışır, ben de ayıramam vallahi." Üçüncüsü ise gözlerini kaçırıyor, dudaklarının kenarı titriyor. "B-Bilmiyorum... belki... belki uğramıştır yani, ne bileyim." Sesi güven vermiyor, adeta saklamaya çalıştığı bir şey var. O anda arkadan yükselen sesler dikkatini dağıtıyor.

Dar sokaktan gelen uğultu bir anda keskinleşiyor. Yağmurun altındaki tartışma net duyuluyor artık. "Paramı aldı! Kaçıyor! Yakalayın şunu!" Kalabalık dalgalanıyor, birkaç kişi koşuşturuyor. Masato tereddüt etmeden oraya yöneliyor. "Ben bakacağım." diyor, gözleri dikkatle öne odaklanmış. Sen onun arkasından bakarken, omzunun gerisinden aniden sert bir tutuş boğazına dolanıyor. Nefesin kesiliyor, soğuk bir metal derine baskı yapıyor. Bir kunai. "Yaklaşmayın lan!" Sesini çıkaran, az önce gözlerini kaçıran tüccar. Şimdi maskesini düşürmüş gibi gerçek yüzünü belli ediyor. Eli titremiyor, boğazına bastırdığı bıçak son derece kararlı.

Saniyeler içinde her şey duruyor. Yağmur bile bir an sessizleşmiş gibi. Kalabalık nefesini tutuyor. Kaede’nin eli kılıcında, Masato geriye dönmüş gözleri dehşet içinde sana kilitlenmiş. Kaizen’in yüzündeki buz gibi ifade, ilk defa yerini şaşkınlığa bırakıyor. Tüm gözler üzerindeyken, boğazında ölümün soğuk nefesi varken, seni tutan adam haykırıyor. "Yaklaşmayın! Yoksa bu kızı burada öldürürüm!" Amegakure’nin çarşısı, saniyeler içinde sessiz bir arenaya dönüşüyor. Adam herkesin kanını donduran bir cümle kuruyor. "Köylerin devri bitmedikçe Amegakure'de barış hakim olmayacak!"

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Sat Sep 27, 2025 2:52 am
by Yureikumo Aoi
Kaizen onu Bokukichi ile yakın arkadaş olmaması konusunda uyarmıştı ancak sebebini açıklamamıştı. Aralarında her ne geçtiyse Bokukichi ona zarar vermiş olsa gerekti. Etrafındaki herkes Bokukichi'ye karşı onu ya uyarıyor ya da ona önyargı ile yaklaşıyorlardı ancak Aoi şimdiye dek ondan ya da ekibinden bir zarar görmemişti. Pek kimseye zararı dokunabilecek birisine de benzemiyordu. Yaptığı şeyleri tamamen içinden geldiği için veya sırf iyilik için yaptığı söylenemezdi elbette. Aoi onun bu işten çıkarını bilmiyordu ancak onu tehlikeli de görmüyordu. Şimdilik.

Tur rehberini bulmak üzere dağıldılar. Aoi, tüccar grubuna doğru yaklaşıp aradığı adamı tarif etti. İlk iki tüccar böyle birisini görmediklerini belirtmişlerdi net bir şekilde. Üçüncüsü ise... Biraz şüpheli davranıyordu. Fazlasıyla gergindi. Konuşurken kelimeleri ve dudakları titriyordu. Tam o esnada çarşının diğer köşesinden yüksek bir ses duyuldu. Birisi parasının çalındığını haykırıyordu. Herkesin dikkati o yöne dağılmışken Aoi omzunda bir el, boynunda da bir soğukluk hissetti. Kunai. Arkasında bir ses duydu. Biraz evvelki tüccarın sesiydi.

Tüm gözler kendilerine dönmüştü. Kaede'nin eli kılıcında hazır bekliyordu. Masato endişe ve korku dolu bir ifade ile ona bakıyordu. Her zaman ifadesiz görünen Kaizen bile şaşırmıştı. Adam onu öldürmekle tehdit etmişti. Yaklaşmalarını istemiyordu. Adam tekrar bağırdı. Köylerin devri bitmedikçe Amegakure'de barış olmayacağını söyledi. Tuhaftı. Tur rehberi adamı korumak için mi yapıyordu? Tüm bu olayların ilerleyiş silsilesi... Rayına oturmayan bir şeyler vardı. Aoi elini boğazındaki kunaiye ve adamın o kunaiyi tutan eline götürdü. Shinobi değilse ondan kurtulması biraz güç göstermesine bakardı. En kötü ihtimalle Kawarimi kullanırdı ancak şimdilik buna gereksinim görmüyordu. "Tehdit mi edildin yoksa onları mı koruyorsun?" Sesi buz gibi soğuk, bakışları bıçak gibi keskindi. "Ne yöne gittiğini söyle. Bildiğini biliyorum. Yapmaya çalıştığın şeyden ne kadar çabuk vazgeçersen senin için o kadar iyi olur." Bir tane adam boğazına kunai dayadı diye korkacak değildi. Kurtulması tek hamlesine bakardı ancak vaktini yem olarak önlerine sürülmüş birisi ile harcamak istemiyordu.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Sun Sep 28, 2025 1:28 pm
by GM - Shinsei
Adamın gözlerinde kısa bir anlık tereddüt parlıyor. Kunai hala boğazına dayalı ama sesi titreksiz çıkıyor. "Pazar yerinin içine doğru giden adam Sennashi üyesi. Bu akşam köye saldıracaklar." Sözleri bir yemin gibi dökülüyor. Ardından, birden tüm gücünü kaybetmiş gibi elindeki kunaiyi yere bırakıyor. Metal taş zemine çarpıp tiz bir ses çıkarıyor. Adam dizlerinin üstüne çöküyor, ellerini kaldırıyor, başını eğiyor. Bir teslimiyet anı. Sen daha nefesini toplayamadan, Kaizen ve diğerleri sana doğru koşmaya başlıyor. Ama o an, gökyüzünden gelen bir parıltı gözünü yakalıyor. Uzaklardan fırlatılmış bir kunai, şimşek gibi süzülüp adamın şakağından içeri giriyor. Kafası yana savruluyor, kanla yağmur birbirine karışıyor. Ceset, hiçbir dram barındırmadan, sıradan bir çöp gibi yere devriliyor. Ame’nin gri sokaklarında ölüm bu kadar ucuz işte.

Kunainin geldiği yönden beş maskeli adam görünüyor. Yavaş, emin adımlarla ilerliyorlar. Üzerlerindeki maskeler, köyün ışığında tekinsiz parlıyor. Kaizen ve Bokukichi aynı anda öne sıçrıyor. Kaizen, sert bir tonla Bokukichi’ye dönüyor. "Yılanın ötüyor mu hala?" Bokukichi’nin yüzü şekilden şekle giriyor. "Bak yemin ediyorum bana gay diyorlar, hayatımda bu kadar nonoş bir laf etmedim daha önce." Ardından ikisi de aynı anda baş parmaklarını ısırıyor. Kan damlaları yağmurla karışıyor. Avuçlarını yere indirip aynı anda haykırıyorlar. "Kuchiyose no Jutsu!"

Bir patlama, ardından yoğun duman.

Bokukichi’nin önünde devasa, bembeyaz pullarla kaplı bir yılan yükseliyor. Gözleri zehir yeşili, dili tıslayarak havayı yokluyor. Kaizen’in tarafında ise ağzında devasa bir kılıç taşıyan bir kaplan beliriyor. Kaplanın yelesi bembeyaz, üzerinde koyu lacivert çizgiler desen gibi dolaşıyor. İkisi yan yana kükreyerek maskelilere saldırıyor. Tam bu hengame yaşanırken, sırtının ardında yeni bir gürültü duyuluyor. Masato’nun sesi çatallaşıyor. "Arkamızdan da geliyorlar!" Byakugan’ını açıyor, damarlar şakaklarının kenarında beliriyor. Kaede, hızla parmak mühürleri yapmaya başlıyor, Shintenshin için zihnini odaklıyor.

Sen başını çevirdiğinde üç Sennashi üyesinin sana doğru hızla yaklaştığını görüyorsun. Ellerinde kılıçlar, maskelerinin ardında keskin gözler. İçlerinden biri parmak mühürlerini tamamlıyor. Göğsünden derin bir nefes alıyor, ardından ağzından alevler saçılıyor. "Katon: Goukakyuu no Jutsu!" Dev bir ateş topu hızla senin bulunduğun noktaya doğru süzülüyor. Uzaklık yaklaşık yirmi metre. Alevin sıcaklığı, yağmurun nemli havasında bile yüzünü yakıyor. Yağmur, azalmış, neredeyse ince ince serpiyor artık. Islak taş zeminde maskelilerin ayak sesleri yankılanıyor. Alevin ışığı, gri Ame sokaklarını cehenneme çeviriyor. Hemen önünde geniş bir su birikintisi var, belki yararına kullanabilirsin. Kaede de el mührünü tamamlamak üzere. Masato henüz atağa geçmese de hareket etmesi an meselesi.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Sun Sep 28, 2025 3:23 pm
by Yureikumo Aoi
Adam tereddütlüydü. Aoi'nin tahmini doğru olsa gerekti. Pazarın içine doğru giden adamın Sennashi üyesi olduğunu, bu akşam köye saldıracaklarını söylemişti. Bu akşam mı? Bunu söyledikten sonra elindeki kunaiyi yere fırlatıp dizlerinin üzerine çökmüştü. Boynu bükük, başını eğmişti. Aoi adamı rahatlatmak için bir şeyler söylemek istedi ancak ne söyleyeceğini bilemedi. Yaşadığı pişmanlık, yapmaya çalıştığı işi tamamlamaması yeterliydi. Ya da belki de ona verilen görevi başarıyla tamamlamıştı. Dikkatlerini dağıtmış, zaman kaybını sağlamıştı. O anda metal bir parlaklık gözüne çarptı Aoi'nin. Saliseler içinde de yere çöken adamın kanlar içinde yere yığıldığını gördü. Anında ölmüştü, hızlı ve acısız. Kunai boğazına girdiği gibi delip geçmişti. Aoi'nin gözleri dehşet ve acıyla karardı. "Yuukon ruhuna merhamet etsin." Duası serpilen yağmur altında bir fısıltı gibi adamın yığılan cansız bedenine ulaştı.

Kunainin fırlatıldığı bölgeden beş Sennashi üyesi üzerlerine doğru yürüyordu. Çok sakin ve kararlı bir şekilde ilerliyorlardı. Gram korkuları veya çekinceleri yoktu. Soğukkanlı bir kalpsizlikle öldürmüşlerdi biraz evvel kullandıkları adamı. Bokukichi ve Kaizen öne atılmışlardı hemen. Aralarındaki ufak bir şakalaşmanın ardından koordine bir şekilde Kuchiyose yapmışlardı. Birbirlerinden hoşlanmasalar bile çok iyi bir ekip gibi hareket ediyorlardı. Sanki bir geçmişleri vardı, uzun süre birlikte sırt sırta mücadele etmişlerdi. Tabi Aoi bir şey bilmiyordu, tahmin ediyordu ancak. Bokukichi devasa bir yılan çağırmıştı. Yeşil gözlü, saçları gibi bembeyaz pulları olan gösterişli bir yılandı. Kaizen ise ağzında kılıç taşıyan kocaman bir kaplan çağırmıştı. Beyaz yeleli, lacivert şeritleri olan Kaizen'e oldukça yakışan bir dosttu. Önlerindeki beş maskeliye hücum etmişlerdi hep birlikte.

Aoi daha soluklanamadan arkasında başka bir hengame koptu. Masato'nun endişeli sesini işitti. Başka bir grup da arkalarından sarmıştı onları. Masato Byakugan'ı açmış, Kaede ise mühürlerini yapmaya başlamıştı. Aoi arkasına döndüğünde üç Sennashi üyesinin üzerlerine gelmekte olduğunu fark etti. Bir tuzağın içine düşmüşlerdi. Tur rehberi kılığındaki adam anında haber vermiş olmalıydı konumlarını. Çoktan plan yapıp çembere almışlardı onları. Arkada daha başka kaç adam vardı bilmiyorlardı bile. İçlerinden birisi el mühürlerini yaparak Katon jutsusu uygulamıştı. Üzerlerine doğru devasa bir ateş topu geliyordu. Yaklaşmakta olan alevin sıcaklığını ve yanık kokusunu duyabiliyordu. Aoi hemen el mühürlerini yapmaya başladı. Fuuton: Kami Oroshi jutsusunu yaparak önündeki su birikintisinden bir su girdabı oluşturacaktı. Bununla ateş topunu söndürmeyi deneyecekti. Hemen ardından dostlarını korumak için Mamori no Rei uygulamayı deneyecekti.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Mon Sep 29, 2025 2:38 pm
by GM - Shinsei
Ellerin hızlıca mühürleri tamamlıyor. Parmaklarının arasından geçen rüzgarı hissettiğin anda, önündeki su birikintisi kabarıp girdap gibi dönmeye başlıyor. Fuuton: Kami Oroshi tekniğin devreye giriyor. Alev topu girdaba çarpıyor, hırıltılı bir patırtıyla dağılıyor. Ortalık bir anda kaynar suyun uğultusuyla doluyor. Ama alevin sönmesiyle birlikte yoğun bir buhar oluşuyor. Göz gözü görmez hâle geliyor. Çevrendeki sesler boğuk uğultulara dönüşüyor. Silüetler sağa sola kayıyor, sadece devasa kuchiyoseler, bembeyaz yılan ve lacivert çizgili kaplan sisin arasında gölgeleriyle seçilebiliyor.

Tam o anda…

Gök yarılıyor sanki. Kocaman, uzun boylu bir adam yüksekten hızla yere iniyor. Ayakları zemine çarptığında taşlar çatlıyor, sis dalga dalga geri çekilmeye başlıyor. Adam, eğilme pozisyonundan yavaşça doğruluyor. Derin, kalın ve tok bir ses yankılanıyor. "Kuchiyoseleri geri gönderin." Kaizen ve Bokukichi hiç tereddüt etmeden mühürlerini yapıyorlar. Devasa yılan bir tıslamayla, kaplan kükreyerek dumanla beraber kayboluyor. Sisin arasında bir anlık boşluk oluştuğunda fark ediyorsun ki Bokukichi ortalıkta yok. Don ve Soba da görünmüyor. Onlar sessizce kayıplara karışmışlar.

Cüsseli adam derin bir nefes alıyor, mühürleri ardı ardına yapıyor. "Hyouton: Mangehyou!" Bir uğultu, ardından yüzlerce buz iğnesi havada beliriyor. Ok misali maskeli Sennashi üyelerinin üzerine yağıyor. Çığlıklar, kan, buzun metale saplanan sesi. Birkaç saniye içinde hepsi yere yığılmış, kanlarıyla zemini boyamış durumda. Adam ağır adımlarla pelerinini çıkarıp yere fırlatıyor. Göğsü geniş, kaslı vücudu gökyüzünün gri ışığında beliriyor. Ardından boğuk bir kükreme gibi haykırıyor. "Amegakure’yi tehdit edenlerin sonu bu olacaktır. Herkese ibret olsun!" Çevredeki Ame halkı, önce korkuyla geri çekiliyor, ardından tezahürat gibi alkışlar patlıyor. "Yaşasın Utekikage!" sesleri yağmurla birlikte yükseliyor.

Kaizen ağır adımlarla senin ve diğerlerinin yanına geliyor. Gözleri hala dikkat kesilmiş ama ses tonu resmi ve otoriter. "Amegakure’nin Utekikage’si adam, derhal kendinizi tanıtın." Adam, buz gibi yüz ifadesiyle size doğru yaklaşıyor. Sert gözlerle sizi süzüyor, ardından kalın sesiyle konuşuyor. "Konohalı dostlar, hoş geldiniz. Ben..." Kısa bir duraksama oluyor. Ardından tek bir kelime, net ve güçlü bir şekilde çıkıyor.

"Fuyuko."

O an Kaede’nin dudaklarından istemsiz bir kıkırtı kaçıyor. Sessizlik geriliyor. Masato panikle ona dönüyor. Fuyuko’nun bakışları Kaede’ye kayıyor. Herkes nefesini tutuyor. Ama Fuyuko sakince konuşuyor. "Gençliğine veriyorum dostum. Bu hoş bir davranış değil, ama gençsin, sorun yok." Kaede’nin yüzü kıpkırmızı oluyor. "Ay, çok özür dilerim." diye mırıldanıyor. Yağmur yeniden yoğunlaşıyor. Sokak sessizleşiyor.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Tue Sep 30, 2025 4:29 am
by Yureikumo Aoi
Kami Oroshi'nin etkisiyle su ile kaplanan girdap, ateş topuna çarparak onu söndürmüştü. Sıcak ve su birbiri ile birleşince ortaya kaynar bir su ve yüksek bir duman çıkmıştı. Her yer sisle kaplanmış, görüş buğulanmıştı. Tam bu esnada gökyüzünden iri yarı bir adam hızla ortalarına indi. Öyle sert bir iniş yapmıştı ki değdiği bölgede taşlar çatırdamıştı. Derin ve maskülen bir ses tonuyla kuchiyoseleri geri göndermelerini emredince Bokukichi ve Kaizen buna hemen uyarak tekniklerini sonlandırmışlardı. Kuchiyoselerin de dağılması ile birlikte ortalık yeniden yüksek bir sis ile kaplanmıştı ve Aoi fark etmişti ki bu sis ile birlikte Bokukichi ve ekibi de yok olmuşlardı.

İri adam ardı ardına el mühürleri yaparak bir jutsu uygulamıştı ve havada beliren buzdan yüzlerce iğne etraflarındaki Sennashi üyelerini delip geçmeye başlamıştı. Ortalık ölüm, kan ve çığlıklarla dolmuştu. Aoi şaşkınlık içerisinde zorlukla nefes alarak ve yutkunarak izledi bu manzarayı. Birkaç göz kırpma sonrasında geriye ayakta hiçbir düşman kalmamıştı. Adam pelerinini yere atarak iri yarı kaslı vücudunu sergilemiş ve Amegakure'yi tehdit edenlerin sonunun bu olduğunu haykırmıştı gökyüzüne. Aoi, onun düşmanı olmasa bile bu güç gösterisi karşısında ürpererek titremişti. Onunla karşı tarafta olmayı hiç ama hiç arzulamazdı.

Adamın haykırışı ile birlikte çevreden kuvvetli bir alkış ve tezahürat kopmuştu. Herkes Utekikage'yi kutluyordu. O an adama tekrar dönüp baktı Aoi. Köyün kagesi onlara yardıma gelmişti. Kaizen sert ve otoriter bir dille Utekikage karşısında kendilerini tanıtmalarını emretmişti. Kage onlara doğru yaklaşarak ifadesiz buz gibi gözlerle onları süzmüştü. Aoi'nin sırtı boyunca korkunç bir ürperme geçti yeniden. Bokukichilerin neden kaçtığını şimdi daha iyi anlıyordu. Kage söze girerek onları selamlamış ve isminin Fuyuko olduğunu söylemişti.

Fuyuko mu? Bu kocaman, hayvani adamın ismi... Fuyuko muydu gerçekten? Kaede'nin ağzından çıkan kıkırdama ile birlikte şaşkınlıkla bakışlarını ona çevirdi. Bu duruma gülecek son kişiydi o. Masato da adeta dokunsalar ağlayacakmış gibi bir ifadeyle bakmıştı ona. Kage ona biraz kızsa da gençliğine verdiğini, alınmadığını söylemişti. Kaede de hemen özür dilemişti. Aoi ortamın gerginliğini dağıtmak amacıyla her zamanki tebessümü ve sakin ses tonuyla kendisini tanıtmaya karar verdi. "Hayatımızı kurtardığınız için çok teşekkürler efendim. Benim ismim Yureikumo Aoi. Onlar da arkadaşlarım Hyuuga Masato ve Yamanaka Kaede. Sennashi'nin köylerde çıkarttıkları gerginlik sebebi ile burada bulunuyoruz. Amacımız bu illegal işlevlerine bir an önce son vermek. Kaizen Bey de bize bu konuda öncülük ve rehberlik ediyordu."

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Wed Oct 01, 2025 10:44 am
by GM - Shinsei
Masato, senin ardından öne çıkıyor. Dizlerini kırarak eğiliyor, elini göğsüne koyuyor ve kendini tanıtıyor. "Ben Hyuuga Masato. Klanımın öğretileri doğrultusunda barışı sağlamak için buradayım. Size saygılarımı sunarım, sayın Utekikage." Fuyuko, iri gövdesiyle başını ağır ağır sallıyor. Sesi kalın ve tok bir davul gibi yankılanıyor. "Sizlerle tanışmak benim için bir onurdur. Derhal ofisime geçelim isterseniz. Sennashi hakkında edindiğimiz tüm bilgileri sizinle paylaşırım. En kıdemli jouninlerimi de kaçan adamın peşine takacağım. Bize güvenebilirsiniz." Son sözünü söyledikten sonra arkasını dönüyor, geniş adımlarla yürümeye başlıyor. Bir an kafasını hafifçe çevirip "Kaizen." diyor. Kaizen de hiç tereddüt etmeden yanına gelip omzuna dokunuyor. "Kardo." İkisi yan yana yürürken, geriye dönüp bakmadan kendi aralarında eski günlerden kalma, anlaşılmayan ama belli ki samimi bir muhabbet tutturuyorlar.

Kaede hafifçe yanına sokuluyor, sesini alçaltarak soruyor. "Bu yanındaki tipler nereye gitti ya?" Masato kısa bir nefes alıyor, başını hafif sallayarak cevap veriyor. "Son anda gördüm, kaçtılar gittiler. Amegakure’ye girmeleri yasakmış, Utekikage’ye gözükmek istemediler herhalde." Kaede kaşlarını çatarak önüne bakıyor, belli ki Bokukichi ve tayfasının kayboluşu kafasını kurcalıyor.

Yolun sonunda yüksek bir bina bekliyorsun ama karşılaştığın şey bildiğin kage kulelerinden çok farklı. Devasa, geleneksel taş yapıların aksine burası daha modern, minimalist bir mimariye sahip. İçeride loş sarı ışıklar yanıyor, geniş pencerelerden Ame’nin sürekli yağan yağmuruna bakılabiliyor. Salon küçük ama her köşesi işlevsel. Raflarda düzenli dosyalar, köyün ticari haritaları, metal kasalar ve kristal ekranlı cihazlar var. Sanki bir devlet ofisinden çok, strateji merkezini andırıyor. Koridorda ilerlerken uzun siyah saçlı, zarif bir kadın size doğru geliyor. Gülümseyerek elini uzatıyor. "Azukahara Yurisa ben. Hoş geldiniz köyümüze." Tek tek hepinizin eliyle tokalaşıyor. Eli yumuşak, bakışları keskin ama sıcakkanlı. Daha fazla vakit kaybetmeden dosya dolu masasının başına dönüyor, evraklarla ilgilenmeye devam ediyor.

Kapı açılıyor, geniş ama sade döşenmiş bir ofise giriyorsunuz. Ortada geniş bir masa var, etrafında sandalye dizili. Fuyuko sizin oturmanız için sandalyeleri eliyle işaret ediyor. Siz yerlerinize geçtikten sonra kendi koltuğuna oturuyor. Kollarını masaya dayıyor, sesi sakin ama otoriter. "Sennashi sanıldığından daha karmaşık bir örgüt. Tek bir merkezden yönetilmiyorlar. Birden fazla kolu var. Bazıları köyleri yıkmak istiyor, bazıları ise kendilerini adalet savaşçısı ilan ediyor. Ama emin olduğum bir şey var. Hepsi, güç dengelerini alt üst edecek bir şeyin peşinde."

Kaizen öne eğiliyor. "Bizim gözlemlerimize göre özellikle Yukigakure ve Sunagakure hattında hareketlilik var. Kayıtlı olmayan silah ticareti, sahte görev emirleri... Kollar arasındaki bağ net değil ama birileri ipleri tutuyor." Fuyuko başını sallıyor. "Aynı bilgilere sahibiz. Ancak içlerinden bir kolun Ame içinde saklandığını biliyoruz. Şu kaçan adam, aslında casus ağının parçasıydı. Yakalanamaması tesadüf değil."

Sözlerini bitirip size bakıyor. "Şimdi sizden duymak istiyorum. Birkaç potansiyel görev noktamız var. Bir, Ame içindeki gizli hücreyi araştırmak. İki, Yukigakure’deki madenler etrafında dönen şüpheli faaliyetleri incelemek. Üç, Sunagakure sınırındaki ticaret kervanlarını kontrol etmek. Hangisine odaklanmak istediğinizi bilmek isterim. Merak etmeyin, acil durum olduğu için her biri ile ışınlanma noktaları kurduk, yani fazla yol gitmeden sizi istediğiniz noktaya yönlendirebilirim." Söz, masanın ortasında size doğru düşüyor. Kaede ve Masato birbirlerine bakıyor.

Kaizen sessizce kollarını bağlamış bekliyorken bir anda konuşmaya başlıyor. "Gidişatın böyle olacağını tahmin etmediğinizi biliyorum, ama Ame'nin güçlü olduğunu bildiğim için bu ihtimali kafamda bulunduruyordum, içinizden bu kadar fazla insan gelmesini de beklemiyordum, Aoi gelecek sanmıştım sadece. Eğer dağılmak isterseniz dağılabilirsiniz, Ame'de kalmak isterseniz de ne yapacağınızı ben belirleyeceğim. Ne olursa olsun bu örgütün neden bu kadar dağınık olduğunu öğrenmemiz gerekiyor arkadaşlar. Farklı yerlerde de olsa çalışacağız, çalışmaya devam edeceğiz." Karar size kalıyor, Masato ve Kaede de anlaşılan ilk sözün senden çıkmasını bekliyor.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Thu Oct 02, 2025 1:02 am
by Yureikumo Aoi
Aoi'nin ardından Masato öne çıkarak büyük bir saygıyla kendisini tanıtmıştı. Olayların gidişatı onu epeyce germişe benziyordu. Utekikage ofisine geçmeyi teklif etmiş, onlarla bildiği her şeyi paylaşacağını ve kaçan adamın peşine de jouninlerini takacağını söylemişti. Böylece hep birlikte Kage'nin ofisine doğru ilerlemeye başladılar. Kaizen ile araları oldukça sıcak görünüyordu, birbirleriyle arkadaşça konuşuyorlardı. Kaizen Ishigakure'nin Kage'si ile de ahbaplık ilişkisine sahipti. Bir Rounin olarak Kagelerle bu kadar yakın olması takdire şayandı. Gerçekten çok yetenekli ve güvenilir birisi olsa gerekti. Aoi bunları düşünürken Kaede yanına yaklaşarak Bokukichilerin nereye kaybolduğunu sormuştu. Sahi... Neredeydi onlar? Masato'nun da dediği gibi Amegakure'ye girmeleri yasak olduğu için topuklamış olmalıydılar. Nasıl bu kadar hızlı bir şekilde ortadan yok olabildiklerine Aoi anlam veremiyordu.

Kage'nin binası yüksek ancak minimalistik ve modern bir tasarıma sahipti. Köyün ışıltısına rağmen abartılı ve fazla lüks görünmüyordu. Yağmuru pencereden izleyebildiği bir bölgeye geçmiş olmak Aoi'yi rahatlatmıştı. Islanmaktan yorulmuştu resmen. Koridor boyunca ilerlerken uzun siyah saçları olan oldukça hoş bir hanımefendi yanlarına gelerek kendisini tanıtmış ve isminin Azukahara Yurisa olduğunu söylemişti. Tek tek herkesle el sıkışmıştı. Aoi de onu başıyla selamlayarak kendisini tanıttı. Bu tanışmanın ardından evraklarının başına geri dönmüştü. Ne iş yaptığını söylememişti. Fuyuko'nun odası geniş ve sadeydi. Büyükçe bir masanın kenarına sandalyeler yerleştirilmişti. Herkes birer sandalyeye geçtikten sonra Kage söze girerek Sennashi'nin karmaşık bir örgüt olduğunu, dağınık çalıştığını, güç dengelerini değiştirmeyi amaçladıklarını söylemişti. Kaizen de Yukigakure ve Sunagakure'de hareketlilik olduğunu, dağınık görünseler bile bu ağı yöneten birileri olduğunu vurgulamıştı. Bokukichi'nin duyduğu söylentiler gerçekti o halde. Fuyuko da içlerinden bir kolun Ame'de saklandıklarını, kaçan adamın da bunun bir parçası olduğunu belirtmişti. Bu örgütün konuşlanmadığı köy kalmamıştı resmen.

Bilgi verme işlemi bitince herkesin nereye görevlendirileceğine gelmişti sıra. Ame'de kalıp örgütün elemanlarını araştırabilirlerdi, Yukigakure madenlerine gidebilirlerdi veya Sunagakure'deki ticaret kervanlarını kontrol edebilirlerdi. Ame'den ayrılmayı tercih ederlerse ışınlanma noktaları ile kısa sürede diğer köylere ulaşabileceklerdi. Kaizen onlara dönerek isterlerse ayrılabileceklerini, Ame'de kalacak olurlarsa da onun komutasında olacaklarını söylemişti. Örgütün işleyiş yapısını çözmeleri gerekiyordu. Masato ve Kaede'nin bakışları kendisine dönünce sözü Aoi aldı. "Ben Amegakure'de devam etmek istiyorum." Burada kalmak için pek çok sebebi vardı. Kaizen'e güveniyordu, onunla çalışmak büyük bir tecrübe olacaktı. Amegakure ilgi çekici bir köydü ve iç yüzünü daha çok görmek istiyordu. Daha yeni gelmişti. Kendisiyle tur rehberi kılığında konuşan adamı da bulmak ve onunla yüzleşmek istiyordu. Bir de Bokukichi vardı tabi. Gerekirse sonrasında diğer köylere de giderdi ancak şimdilik buradaki işinin bittiğini düşünmüyordu. Bakışlarını Masato ve Kaede'ye çevirdi. Onlar istedikleri kararı vermekte özgürdüler. Aoi'nin merak ettiği bir konu daha vardı. "Ş-Şey... Ayıp olmayacaksa bir şeyi daha merak ediyorum. Konoha'dan beridir sürekli bir şekilde birbirimize denk geldiğimiz ve hayatımı defalarca kez kurtarmış birisi var. Kintama Bokukichi. Sennashi konusunda iyi istihbarata sahip ve her koşulda bana yardımcı oldu. Bu görevde de benimle gelmek istemişti. Kendisine güvendiğim için gelmesini istedim ancak köye girmesinin yasak olduğunu biliyorum. Açıkçası bana neden yardım ettiğini de ne çıkarı olduğunu da geçmişinde ne yaptığını da motivasyonunu da bilmiyorum. Bu konuda benimle paylaşabileceğiniz bir şey var mı ve ona güvenmeye devam edebilir miyim diye sormak istiyorum." dedi oldukça mahcup ve çekingen bir şekilde.

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Fri Oct 03, 2025 5:12 pm
by GM - Shinsei
Kaizen elini yüzüne kapatıp, başını iki yana sallıyor. Sanki bunu da mı sordun der gibi utançla yere bakıyor. O anda odadaki sessizlik ağırlaşıyor. Fuyuko ise seni dikkatle dinliyor, sözlerini tek bir kelimesini bile kaçırmadan. Konuşman bittiğinde gözlerini sana dikerek, sert ama adil bir ses tonuyla konuşuyor. "Amegakure’ye artık giremiyor olması tamamen kendi hatası. Ronin olmayı, köyünden uzaklaşmayı ve bir yola koyulmayı kendi seçti. Yaptığı bazı seçimler, herhangi bir köye girme şansını yok etti. Bokukichi bir düşman değil, ama bir dost da değil bizim için. Ne yaptı, bunlar neden oldu, maalesef bunu sana açıklamak ne benim görevim, ne de haddim. Bu onun özeli ve bunun cevabını yalnızca ondan alabilirsin."

Sonra hafifçe öne doğru eğiliyor, sesi biraz daha netleşiyor. "Bu köyü resmi olarak ben yönetiyor olsam da bir alt konseyimiz mevcut. Bokukichi ve ekibinin köyden yasaklanmasını on üye oyladı. Altı oy yasaklansın çıktığı için girişi yasaklandı. Bu sonuca bakarak ben Bokukichi'nin yaptıklarının iyi veya kötü olduğunun göreceli olduğuna kanaat veririm. Ben de yasaklanması adına oy attım, ama adil olmamız gerektiğini düşünüyorum. O yüzden sana Bokukichi'ye güven ya da güvenme diye bir tavsiye veremem. Ekibi ona güveniyor, değil mi? Güvenmeseler yanından ayrılırlardı, değil mi? Senin güvenip güvenmeyeceğini senden başka kimse belirleyemez. Ama o adamın bir daha Amegakure'ye girebileceğini hiç sanmıyorum, onu söyleyeyim."

Kaizen, yüzünde biraz dalga geçen bir tebessümle söze giriyor. "Kanka, hayatımda daha politik bir cevap görmedim, affedersin ama." Fuyuko gülümsüyor, başını hafifçe yana eğiyor. "Sadece bir köyün lideriyim diye her konuda fikir belirtme haddim olduğunu düşünmüyorum. Hepsi bu. Ayrıca dediklerime hak vereceğini düşünüyorum, Kaizen." Kaizen kısa bir sessizlikten sonra omuzlarını silkip onaylıyor. "Evet, veriyorum. Bence de Aoi bunu kendi çözmeli."

Sessizlik içinde bir süre geçiyor. Ardından Kaede elini kaldırıyor. "Ben Yukigakure’ye gitmek istiyorum." Fuyuko başıyla onaylıyor, Kaede sana dönerek açıklıyor. "Annemle ilgili özel bir şey için hazır şansım varken gitmek istiyorum. Sıkıntı olmaz umarım. Gerekirse geri dönerim." Masato şaşkınlıkla gözlerini açıyor, ardından kararlılıkla "Ben Amegakure’de kalacağım." diyor.

Fuyuko, masaya dirseklerini dayayıp ellerini kenetliyor. Sesini biraz alçaltıyor, ama ciddi bir otoriteyle konuşuyor. "Amegakure’de şu an şüpheli üç isim var. Bunlardan biri, A-rank bir kaçak shinobi. Adı resmi kayıtlarda Kanzaki Ryou. Orta yaşlı, uzun boylu, yüzünde sürekli bir maske taşır. Onu gördüğünüzde dikkat edin, zira elementler üzerinde ileri düzey hakimiyeti var. Kaçak listesinde öldürülmesi serbest ilan edilmiş birisidir. Onun peşine düşmek çok risklidir."

Kısa bir nefes alıyor, diğer isimlere geçiyor. "İkinci isim Higura Sen. Eski bir tüccar. Şu an pazarlarda, altın ve değerli taş ticaretiyle uğraşıyor gibi görünüyor. Ama bazı belgeler onun Sennashi’ye fon sağladığını gösteriyor. Dışarıdan sıradan ve sempatik bir işadamı gibi görünür, ama dikkatli olun."

Bakışlarını üçüncü isme geçerken kısıyor. "Üçüncü isim ise Mizuro Kei. Ame’nin kendi halkından biri. Sessiz, içine kapanık bir zanaatkar. Ama onun atölyesinden son zamanlarda birkaç patlayıcı mühimmat çıktığına dair kanıtlarımız var. Direkt bağlantısı kesin değil, ama parmak izleri bulundu. Gizlenmede iyidir. Onu sorguya çekmek de değerli olabilir."

Sonra geriye yaslanıyor. "Üç farklı yön. Hangisinden başlayacağınızı iyi seçin. Kaizen de size yardımcı olacaktır. Kaede hanım, siz de Amegakure ile ilgili planlama bittikten sonra ofiste kalın lütfen, Yukigakure ile ilgili bilgi vereceğim." Kaizen sana dönüyor. Ellerini kavuşturmuş, ciddi bir yüzle ama gözlerinde eski samimiyet var. "Gençler, önce hangisinden başlayalım? Riskli kaçak shinobi mi, para kaynağı tüccar mı, yoksa mühimmatçı zanaatkar mı?"

Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Posted: Fri Oct 03, 2025 11:14 pm
by Yureikumo Aoi
Aoi sorusunu sorduktan sonra Kaizen onun adına utanıyormuş gibi elini yüzüne götürmüştü. Aoi bunun karşısında daha da mahcup hissetti kendisini. Herkesin her şeyi bildiği bir ortamda hiçbir şeyden haberi olmayan tek kişi kendisiymiş de aptalca bir şey soruyormuş gibiydi. Kage ise oldukça net ve resmi bir tonda Bokukichi'nin kendi yaptığı bazı seçimler sonucu köyden kovulduğunu, yapılan bir oylama sonucu kovulmalarına karar verdiğini, verdikleri kararın ne olduğunu söylemenin ona düşmeyeceğini, bunu kendisinin Bokukichi'ye sorarak öğrenmesi gerektiğini söylemişti. Sorun şuydu ki Bokukichi bu tip soruları ciddiyetle cevaplamıyordu. Ekibinin Bokukichi'ye güveniyor olduklarının altını çizerek onun iyi veya kötü olmasının göreceli olduğunu, buna kendisinin karar vermesi gerektiğini belirtmişti. Aoi iç çekerek başını anladığını belirtir şekilde salladı. Bunu onunla konuşmak zor olacaktı. Bokukichi'nin neyi neden yaptığını bilmiyordu. Kendi çıkarlarını mı gözetirdi öncelikle yoksa inandığı bir değer mi vardı? Şimdiye dek sırf kendi çıkarı için ona yardım etmiş gibi görünmüyordu.

Bu meselenin kapanması ile birlikte Kaede el kaldırarak söz almış ve annesi ile ilgili bir meseleyi çözmek için Yukigakure'ye gitmek istediğini, ihtiyaç duymaları halinde hemen döneceğini söylemişti. "Tabi ki. Kendine dikkat et ve sapa salim geri dön." diye cevap verdi Aoi başını sallayarak. Masato ise Aoi gibi Ame'de kalmak istediğini söylemişti. Muhtemelen onun yanında olmak istediğini söylediği için Aoi neyi tercih ederse oraya gidecekti zaten. Bu kararın verilmesi üzerine Fuyuko onlara üç farklı rota çizmişti. Bunlardan birisi A-rank bir kaçak shinobiydi. Elementler üzerinde oldukça yetenekli, görüldüğü anda öldürülmesi emri olan epey zorlu birisiydi. İkincisi bir tüccardı ve Sennashi'ye fon sağladığına dair kanıtlar vardı. Üçüncüsü ise sıradan bir zanaatkardı. Kesin olmamakla birlikte Sennashi'ye mühimmat sağladığından şüpheleniliyordu.

Seçenekler ortaya konulduktan sonra Kaizen onlara dönerek neyi tercih ettiklerini sormuştu. Oldukça büyük ve sorumluluk isteyen bir karardı. "Tüccar ile başlamak mantıklı olabilir diye düşünüyorum. Bu gibi örgütler için para ve fon kaynakları önemlidir. Öncelikle onun önünü kesmek örgütü ciddi yaralayabilir. Sonrasında mühimmatçı ve en son da daha riskli olan kaçağın peşine düşebiliriz. Siz ne dersiniz?" diyerek Masato ve Kaizen'e döndü.