Konohagakure
Konohagakure
Joined: Thu Nov 21, 2024 4:14 pm
Rütbe:   
 Image
User avatar
Konohagakure
Konohagakure
Re: 100 Gram Fındık

Post by Yureikumo Aoi »

Teklifine karşılık net bir cevap vermemişti Kenta. Buruk bir gülümsemeyle fazla cömert olduğunu söylemekle yetinmişti. Onun için bunları yapmasına gerek olmadığını söylemişti. Aoi omuzlarını indirdi hüzünle. Fazla mı acele etmişti? Belki de ilk tanıştıkları gün böyle pat diye sormamalıydı bunu. Ama başka ne zaman soracaktı ki? Soğuk bir veda ile bitirseydi muhabbetlerini belki de bir daha görüşmeyeceklerdi. Onun kim olduğunu ve nerede yaşadığını bile öğrenemeyecekti belki de. Bunların zamanını ayarlamayı neden beceremiyordu ki? Belki bir iki takip etmeliydi onu, denk gelmeliydi çarşıda orada burada. Ayaküstü birkaç sohbet etmeli, belki bir şeyler içmeye oturmalıydılar. Ondan sonra söylemeliydi belki de. Kendi kendine hayıflanırken Kenta'nın elini avucunun arasına aldığını fark etti. Buraya daha fazla gelmesinin doğru olmayacağını, başına yeterince dert açtığını filan söylemişti. Niye böyle olmuştu ki şimdi? Çok da iyi gidiyordu halbuki. İnsan ilişkileri zordu gerçekten. "Ama-" Aoi ne diyeceğini bilemedi. Genç adamın gözleri çok buruk ve hüzünlü bakıyordu. Hiç gündeme getirmemeliydi belki de ölüm meselesini. Ya da fal olayını. Bir yerlerde yanlış yapmış olmalıydı ama nerede? Bunu nasıl düzeltecekti?

Elini kaldırarak dudaklarına götürmüştü. Onu istediği zaman ziyaret edebileceğini belirterek nazikçe öpmüştü elini. Aoi normalde bu tarz davranışlardan inanılmaz irkilirdi. Yakın temasa zaten alışık değildi, öpücük gibi şeyler direkt şalterlerinin atmasına sebep oluyordu. Ancak bu sefer zihni pişmanlık ve suçluluk duygularıyla fazlasıyla meşgul olduğundan öpücüğün eline temas ettiğini hissetmemişti bile. Artık gitmesi gerektiğini söyleyerek ayağa kalkmıştı sonrasında sarışın oğlan. Hızla kapıya yöneldi. Aoi ayaklanarak kapıya, onu uğurlamaya gitti. Kalma teklifinde ısrarcı olmamaya karar verdi. Zaten bugün fazlasıyla ısrarcı olmuş ve onun üzerinde fazlasıyla baskı kurmuştu belli ki. "Kendinize iyi bakın o halde. Benim için hiç de dert değildiniz, çok keyif aldım." Kendini toparlayarak yüzüne nazik bir tebessüm kondurdu. Genç adam kapıdan çıkıp giderken kendini tutamayarak arkasından seslendi. "Ağaçlara soracağım, umarım orada olursunuz."

Acı tatlı bir hisle kapattı kapıyı arkasından. Bir anda sessizlik çökmüştü dairesine. Neredeyse sabah olmak üzereydi ancak kendini uyuyabilecekmiş gibi hissetmiyordu. Dalgın dalgın masadakileri toplayarak bulaşıkları mutfağa götürdü. Sonra kendini yatağa attı ve tavanı seyretmeye başladı. Bugün bir şey hissetmişti. Daha önce hissetmediği bir şey. İlk kez yaşıtı sayılabilecek birisi onunla önyargıları olmadan konuşmuştu. Onu kabul etmişti, ona dokunmuştu. Öptüğü eline döndü bakışları. Evine ilk kez dışarıdan bir misafir getirmişti. İlk kez bu kadar keyifle birisiyle sohbet etmişti. İlk kez ilgi alanlarına indiğinde birisinin ona yargılayarak baktığını görmemişti. Fal bakma oyununu bile saçma bulmamıştı. Yatakta bir sağa bir sola döndükten sonra yastığı başının üstüne geçirdi. Bunu bir daha asla yaşayamayacağı düşüncesi aklını yiyip bitiriyordu. Madem avuçlarından böyle kayıp gidecekti neden kısa bir anlığına yaşamıştı ki? Doğrularak derin bir nefes aldı. Belki de bu bir işaretti. Yuukon ona bir fırsat sunmuştu. Çok istediği bir şeyi ona tattırmış ve daha fazlası için emek göstermesi gerektiğini söylüyordu. "Hayashi..." diye mırıldandı kendi kendine. Oraya gidecekti. Onu tekrar bulacaktı. Kenta onun yüzüne "seni istemiyorum gelme artık" diyene kadar peşinde dolaşacaktı. Buna karar vermenin huzuruyla gözlerini kapattı ve rüyasında bütün gece onu gördü.

Image
Bitti.
Image
► Show Spoiler
Post Reply