Re: [Yureikumo Aoi] Morino Köyü'nün Şifacısı [C-rank]
Posted: Fri Dec 20, 2024 9:26 am
Garson kız, senin ona yönelik nazik sözlerini işitince hafifçe başını eğiyor, yüzünde minnettar bir tebessüm beliriyor. Sesindeki yumuşaklık, uzun bir günün ardından duyduğu takdiri ne kadar önemsediğini hissettiriyor. "Seyahat edenlere hizmet etmek bizim için bir onur, uzak yerden geldiniz hem siz, tabii ki sizi ağırlayacağız." diye yanıt veriyor, gözlerini sıcak suyun yüzeyine indirerek. Ardından, Keita’dan bahsettiğini duyunca yüzündeki ifade belirgin şekilde değişiyor. Yanaklarında bir ısı dalgası yükseliyor, bakışları kısmen utangaç bir şekilde kaçıyor. "Evet, sanırım hatırlıyorum onu." diyor alçak bir tonla. "Enerjik, heyecan dolu bir gençti. Keşke konuşsaydı… ama sanırım biraz çekingen davrandı." diyerek itiraf ediyor, sesi neredeyse fısıltıya dönüşüyor.
Sen bunları dinlerken gözlerin bir an için avlunun öbür ucundaki karma bölümüne açılan kapıya takılıyor. İnce ahşap çerçevelere gerilmiş buzlu cam, ışığı garip bir şekilde kırarak içerinin net görünmesini engelliyor. Bu kadar özel bir alana buzlu cam koymalarının nedenini anlayamıyorsun. Bu kadar mahrem bir alana neden herhangi bir türlü cam koyarlar ki? Evet, buzlu, tamamen saydam değil ama yine de garip bir durum. Bir an daha dikkatli baktığında, camın arkasında insan siluetine benzeyen tuhaf bir gölge fark ediyorsun. Siluet cama yapışmış gibi duruyor. Gözlerini kısıp odaklandığında, bu gizli seyircinin kim olduğunu anlıyorsun. Bu Keita’dan başkası değil. Gencin yüz hatları buzlu camın ardında belli belirsiz seçiliyor, sanki merakını yenememiş ve buraya göz atmaya gelmiş gibi. Gözlerin onunkiyle buluştuğu anda Keita elini hafifçe kaldırarak gel işareti yapıyor, ardından telaşla oradan uzaklaşıyor.
Bu esnada garson kız, içine düştüğü çekingenlikten kurtulmak istercesine yeniden sana dönüyor. Sesini biraz daha toparlayarak "Tanışmak istediğini söylüyorsun. Öyleyse… Nasıl tanışabiliriz? Nerede şu an kendisi?" diye soruyor. Gözlerinde hem merak hem de bir utanç pırıltısı var, sanki hiç beklemediği bir fırsatla karşı karşıya kalmış gibi.
Sen bunları dinlerken gözlerin bir an için avlunun öbür ucundaki karma bölümüne açılan kapıya takılıyor. İnce ahşap çerçevelere gerilmiş buzlu cam, ışığı garip bir şekilde kırarak içerinin net görünmesini engelliyor. Bu kadar özel bir alana buzlu cam koymalarının nedenini anlayamıyorsun. Bu kadar mahrem bir alana neden herhangi bir türlü cam koyarlar ki? Evet, buzlu, tamamen saydam değil ama yine de garip bir durum. Bir an daha dikkatli baktığında, camın arkasında insan siluetine benzeyen tuhaf bir gölge fark ediyorsun. Siluet cama yapışmış gibi duruyor. Gözlerini kısıp odaklandığında, bu gizli seyircinin kim olduğunu anlıyorsun. Bu Keita’dan başkası değil. Gencin yüz hatları buzlu camın ardında belli belirsiz seçiliyor, sanki merakını yenememiş ve buraya göz atmaya gelmiş gibi. Gözlerin onunkiyle buluştuğu anda Keita elini hafifçe kaldırarak gel işareti yapıyor, ardından telaşla oradan uzaklaşıyor.
Bu esnada garson kız, içine düştüğü çekingenlikten kurtulmak istercesine yeniden sana dönüyor. Sesini biraz daha toparlayarak "Tanışmak istediğini söylüyorsun. Öyleyse… Nasıl tanışabiliriz? Nerede şu an kendisi?" diye soruyor. Gözlerinde hem merak hem de bir utanç pırıltısı var, sanki hiç beklemediği bir fırsatla karşı karşıya kalmış gibi.