Game Master
Game Master
Joined: Tue Nov 26, 2024 9:39 pm
User avatar
Game Master
Game Master
Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Post by GM - Shinsei »

Fuyuko saksafonu iki eliyle tutuyor, dikkatlice inceliyor. Metalin üzerinde yankılanan titreşim hala duyulabiliyor. Gözleri ciddiyetle parlıyor, başını hafifçe eğerek söylüyor. "Bu cihaz radyo dalgası temelli bir sinyal yayıyor gibi görünüyor. Ame’deki iletişim ağları karmaşıktır, ama bu başka bir düzey. Şifreli sinyal kullanıyor olmalılar. İçinde frekans atlaması hissediyorum, çok usta bir mühendislik işi. Bunu çözmek için teknik analiz gerekiyor." Kısa bir sessizlik oluyor, ardından sana dönüyor. "Bugünlük dinlenin lütfen." diyor yumuşak ama kararlı bir sesle. "Yarın araştırma birimiyle birlikte bu saksafonu inceleyeceğiz. Hem senin hem Yuri’nin dinlenmesi şart. Gün ağardığında gerekli her şeyi yaparız. Sennashi’yi durdurmak için artık elimizde bir iz var."

Emrini verdikten sonra yanındaki genç bir shinobiye dönüyor. "Konohalı dostlarımızı misafirhaneye götür. Bugün için görevden muaflar." Shinobi başıyla onay veriyor, sessiz adımlarla sizi yönlendiriyor. Parkın arkasından, taş yolların arasından geçerek sizi küçük ama güzel bir misafirhaneye götürüyor. Loş ışıklı, huzurlu bir koridordan ilerliyorsunuz. Duvarlardaki lambalar titrek bir parıltıyla yanıyor. En sonunda geniş, üç yataklı bir odaya ulaşıyorsunuz. Shinobi kapıyı açıp içeri buyur ediyor. "Burası sizin. Dinlenin, efendim. Sabah Kage’nin emriyle rapor için haber vereceğiz." Ardından kapıyı kapatıp sizi yalnız bırakıyor.

Bokukichi hemen yatağın ucuna oturuyor, ellerini dizlerinin arasına alıp iç çekiyor. "Peki şimdi ne yapıyoruz bu gece gençler?" diyor, hafif alaycı ama yorgun bir tonda. Masato kollarını göğsünde birleştirip cevap veriyor. "Dinleneceğiz. Yarın uzun bir gün olacak." Bokukichi kaşlarını kaldırıyor. "Dinleneceğiz diyor ya... Ben Ame’yi kaç sene sonra ilk defa doğru düzgün görüyorum, biraz dolaşsak ölür müsün Masato?" Masato başını iki yana sallıyor. "Senin dolaşmak dediğin şey genelde bara gitmek olmuyor mu?" Bokukichi kahkaha atıyor. "E tabi kardeşim, burada barlar kutsal mekan gibidir. Hatta bir tanesi var, girişte sake kokusundan sarhoş oluyorsun. Hadi lan, Ame’ye gelmişken bunu kaçırmak günah, sen önemsersin böyle dini meseleleri." Masato sinirle elini alnına götürüyor. "Yarın öleceğiz belki, adam sake diyor."

İkisi kısa süreli bir tartışmaya giriyor. Masato disiplinli davranmaya çalışıyor, Bokukichi ise her şeyi oyun gibi görmeye devam ediyor. Sonunda ikisi de durup sana bakıyorlar. Masato soruyor. "Aoi, sen ne diyorsun? Dinlenelim mi, yoksa şu Ameliyi gezdirelim mi?" Bokukichi gülümseyerek ellerini açıyor. "Bak canım, istiyorsan birkaç yer biliyorum, Yureikumo hanımın hoşuna gidecek tarzda sessiz, biraz sisli, biraz da güzel sake’li yerler. Burası Ame, geceleri yaşar. Ama sen bilirsin." İkisi de gözlerini sana dikiyor, kararı senden bekliyorlar. Odanın penceresinden sisli Ame gecesinin ışıkları süzülüyor. Uzakta yağmur başlıyor, ince, sakin bir ritimle.
Konohagakure
Konohagakure
Joined: Thu Nov 21, 2024 4:14 pm
Rütbe:   
 Image
User avatar
Konohagakure
Konohagakure
Fuyuko saksafonu inceleyerek bu cihazın komplike bir mühendislik ürünü olduğunu, içinde karmaşık ve şifreli bir sinyal dolaştığını söylemişti. Aoi cihazı teslim ettiğinde rahat bir nefes aldı. Artık onun sorumluluğunda değildi ve hiç değilse bir işe yaramıştı. Gerçi... Müzisyen adam bu saksafonu bilerek geride bırakmış olabilirdi. Belki de bunu bir sızıntı amaçlı kullanacaktı. Fuyuko'nun onunla ne yapacağını bileceğine inanıyordu. Kage artık dinlenmeleri gerektiğini, yarın sabah harekete geçebileceklerini söyleyerek onları Bokukichi ile birlikte misafirhaneye yolladı.

Misafirhane huzurlu görünüyordu. Temiz ve şık döşenmişti. Üç yataklı büyük bir odaya gönderilmişlerdi. Shinobiler sabah Kage'nin emri ile geri döneceklerini söyleyerek odadan ayrıldılar. Yani... üçü birlikte aynı odada kalacaklardı. Aoi derin bir nefes verip kendisini yüzükoyun cam kenarındaki bir yatağa bırakırken Bokukichi de yataklardan birinin ucuna oturmuş bu gece nasıl bir plan yapacaklarını soruyordu. Masato kesin bir tonda dinleneceklerini, yarın önemli işleri olduğunu söylese de Bokukichi dışarı çıkma konusunda ısrarcıydı. İkili arka planda bir süre tartışırken Aoi yüzünü yastığa gömüp ikisini de duymazdan geldi. Arka plan gürültüsü haline gelmişlerdi bir anda.

Nihayet iki meraklı kafa da kendisine dönmüştü. Aoi işin bu noktaya geleceğini tahmin etmişti. Onun fikrine göre hareket edeceklerdi. Bıkkınlıkla derin bir soluk verip yatağın üzerinde doğruldu. "Dinlenmemiz gerektiğini biliyorum ama aslında bugün yaşananlardan sonra biraz stres atmak fena olmaz. Eğer dediğin gibi sessiz sakin bir yerse kabul edebilirim." Parmağıyla önüne gelen saçlarını kulağının arkasına attı. "Masato senin keyfin yoksa ya da dinlenmek sana daha iyi gelecekse sen burada kalabilirsin. Zorla hepimiz aynı anda aynı şeyi yapmak zorunda değiliz sonuçta. Ben hemen uykuya dalabileceğimi düşünmüyorum o yüzden biraz sake fikri cezbedici geliyor." Gözlerini uyaran ama kibar bir gülümsemeyle Bokukichi'ye dikti. "Abartmadan tabi." Aklına o an gelmiş gibi bir soru iliştirdi ardından. "Sahi... Kage seni neden bizimle tutuyor? Özel bir sebebi var mı?"
Image
► Show Spoiler
Game Master
Game Master
Joined: Tue Nov 26, 2024 9:39 pm
User avatar
Game Master
Game Master
Re: [Yureikumo Aoi] Çamur İzi

Post by GM - Shinsei »

Masato hemen doğruluyor, yüzündeki ifade kararlı. "Yalnız gidemezsin." diyor net bir sesle. "Bugün yaşananlardan sonra seni yalnız bırakmam." Bokukichi kahkaha atıyor. "Ulan beni tehdit mi ediyor bu? Ben senin kardeşin gibiyim be!" diyor ama hemen ardından gülümseyerek sana dönüyor. "Ama tabii ki efendim, Masato bey hazretleri ne isterse o olur. Hyuuga kompleksi gibisi yok anasını satayım." Bokukichi, çıkmadan önce senin sorduğun soruya düşünmeden cevap veriyor. "Çok güçlüyüm, herkesin koruyucusuyum, süperim ondan." Dudaklarının kenarında bir sırıtma, ama gözlerinde bir anlık bir gölge beliriyor. Kapıya yönelirken omuzları biraz düşüyor, sesi alçak bir kahkaha olarak yankılanıyor. "Hadi bakalım, misafirlerimi gezdireyim bari." diyor.

Üçünüz dışarı çıkıyorsunuz. Ame’nin gece hali başka bir dünya gibi. Sokak lambaları sönük, havada asılı sis her şeyi yutuyor. Yağmur ince ince yağıyor. Uzakta neon benzeri mavi tabelalar parlıyor, binaların arasında akan su kanalları gümüş gibi yansıyor. Bokukichi önde yürüyor, Masato arkada söylenerek onu takip ediyor. "Sen bu sokaklarda doğdun, değil mi?" diyor Masato. "Ben bu sokaklarda doğmadım, bu sokaklar benden doğdu." diyor Bokukichi. Masato ise alaycı bir şekilde gülüyor ve "Harika, bir de filozof çıktı başımıza." diyor. Bokukichi "Filozof, alkolik, aynı şey işte kanka." diyor ve gülümseyerek ilerliyor.

Birkaç dar geçitten geçtikten sonra küçük bir hana varıyorsunuz. Ahşap kapının üstünde küçük bir fener asılı üstünde "Kumoya" yazıyor. İçeride loş ışık, sake kokusu ve yumuşak bir müzik var. Masato kapıdan girer girmez yüzünü buruşturuyor. "Bu koku... mideme oturdu." Bokukichi omzuna vuruyor. "Bu koku değil, kardeşim. Bu huzur." Bir masaya geçiyorsunuz. Pencere kenarına oturuyorsun, Bokukichi sake’leri sipariş ediyor, Masato da istemeye istemeye bir bardak alıyor. İlk birkaç yudumdan sonra ortamın gerginliği çözülüyor. Yağmurun ritmiyle birlikte içerdekilerin konuşmaları fon gibi dolanıyor.

Bokukichi eski günlerinden bahsediyor, Amegakure’nin yağmurlu sabahlarını anlatıyor. Arada gülüyor, kendiyle dalga geçiyor. Masato ise ilk kez rahatlamış görünüyor, omuzları düşmüş, göz kapakları ağır. "Biliyor muğsun..." diyor Masato sana dönerek, kelimeleri anlamakta zorlanmaya başlıyorsun. "Sğenin rüzgağr tekniğin var yğa... şey... çok havalı. Hehehe. Rüzgar gibi kadınsın." Bokukichi kahkahayı basıyor. "Ooo Hyuuga bile gevşedi, tarihi bir an bu!" Masato eliyle sallıyor. "Ben gevşemem... hayır. Yoğ öyle bişey. Gevşedğim mi beğn? Öyle mi oluyor?" Bir an sonra sakeyi bitirip parmağını masaya vuruyor. "Bir şğey söğleyebilir miyiğm izniniz olursağ… Bokukichi… senin ismin... niye Boku?"

Bokukichi "Annem koydu." diyor. Masato ise "Harika kadınmış, elleriğnden öpüyğ." diye cevap verioyr. Masato kahkahalar atarken, Bokukichi seninle göz göze geliyor. Yorgun ama mutlu bir gülümseme bırakıyor. "Bugün herkes hayatta kaldıysa, şanslıyız demektir." diyor yumuşak bir sesle. "Ame böyle bir yer işte. Her şey yağmurda eriyor ama bir şekilde sabaha yine doğuyoruz." Yağmur dışarıda hızlanıyor, içerde sıcak sake’nin buharı yüzüne vuruyor. Masato yavaşça masaya yaslanıyor, gözleri kapanmaya başlıyor. Bokukichi başını iki yana sallıyor. "Bu adam Konohalı değil, Kumolu bu. Baksana bulutlarda yaşıyor pezevenk." Gecenin sonu, sisli bir gülümsemeyle kapanıyor. Sen başını arkana yasladığında yağmurun sesi bir ninniye dönüyor.

► Show Spoiler
Off Topic
Konu sonlanmıştır!

Ödüller:
  • 40 SP
  • Fuuton: Kaze no Engetsu (B-rank)
Ödüllerinizi imzanıza eklemeyi unutmayın.
Locked