Avluda asılı duran bronz çanlar esen rüzgarın baskısıyla tok bir ses çıkarıyor. Yeşil çaydan yükselen buhar aranıza ince bir sis gibi yayılırken sözlerin tartıya konuyor. Spiral kavramı odanın içini dolaşıyor. Ayame canlı çakra kısmına takılıyor, "Eğer kurban sunulacaksa kan miktarı mühür çapını büyütebilir." diyor. Ren ise "Spiral kökenli halkalar genellikle koruma değil yönlendirme için çizilir, halka çökerse çakra tek bir noktaya huni gibi akar. Belli bir bölgeyi yok etmek istiyor da olabilirler yani." diyor. Toshio başını sallayıp "Iwa yeraltısı dehliz dehliz tünelle dolu, mühür kanı toplar ve Kamigama çatlağına boşaltırsa su kemerleri kadar hızlı yayılır." diyor. Onun Iwagakure ile ilgili böyle nadir bir bilgiye sahip olmasına şaşırıyorsun. Ayame gürül gürül akan bir nehri anımsatıp "Eğer çakra hedefsiz bırakılırsa ani artçı sarsıntılar bile toprağı delip yüzeye çıkmasına yol açar." diye tamamlıyor.
Kısa sessizlik bakır tenceredeki çayın tıkırtısıyla bölünüyor. Ayame avuçlarını masada birleştiriyor. "Tören alanına iki koldan gideceğiz. Kamizuru Hanabi ve Tora zaten içeri sızacak, onları desteklememiz için ikimize de ihtiyaçları var. Aoi, senin de mühür bozma timinde bulunmanı isteriz. Toshio, yaralı sayılıyorsun ama böceklerin savunmada iyidir, destek ateşinde yer alırsan memnun oluruz." diyor.
Toshio gömleğinin iliklerini yoklayarak oturduğu sıradan doğruluyor. "Katılmamı istemediler ama yürüyebiliyorum ve böceklerim işinize yarar. Elimden geleni yaparım." diyor kısaca. Ren gülümseyip avucunu dizine vuruyor. "O halde ikiniz de Hanabi ile Tora timine dahil oluyorsunuz. Biz de çevre hattını tutarız." Masada anında bir hareketlilik başlıyor, haritalar dürülüyor, uzun kum saatlerine bakılıyor, çaylar bir yudumda bitiriliyor. Ayame yola çıkmadan önce tutsaklardan alınan koordinatları bırakıp Kamigama geçidine doğru ayrılıyor. Salon yarım saat içinde boşalıyor ve planlamayı tamamlamanız için birkaç saatlik zaman kalıyor.
Güneşi yutmaya hazırlanan tepelerin ışığı binanın döşemelerine yanık kehribar serpiyor. Sen elini pencere pervazından çekip kağıt tomarlarını sana doğru uzatan Ren’in davetini kabul ediyorsun. Toshio istirahat yastığına yaslanmış durumda, hala kanat çırpan böceklerini göz ucuyla tartıyor. Ona kısa bir tebessüm bırakıp ayaklanıyorsun. Çantan omzuna vururken sedir kokusu geride kalıyor, Avluya çıkan taş geçitte rüzgar incir yapraklarını çınlatıyor.
Ren seni ana caddenin kalabalığından uzak, batıya bakan yokuşlu rampaya götürüyor. Yüksek taştan evler arası geçiş köprüleri tırmanırken basamakların arasında ardıç ve lavanta saksıları dizili. Uzakta Kamigama silsilesi dizilmiş duruyor. Ren yürürken kısık sesle Takigakure’nin derin kuyularında esen nemli rüzgarlardan söz ediyor. Gövdesi eğrelti otu kabuğuna benzeyen kutsal ağacı anlatıyor, çiçek açtığında yıldırım gibi ışık saçtığını iddia ediyor.
Bir virajı dönünce alçak bir kamp alanına ulaşıyorsunuz. Çepeçevre taş sütunlar dikilmiş, yer yer taze sondaj izleri var. Ayame küçük bir harita açmış zemin titreşimini dinliyor, gözleri kapalı. Seni fark edince başıyla selam verip uçurum kenarındaki doğal baca ağzına yaklaşmanı istiyor. Ayame not tutan elini kulağına götürüp tınıyı dinliyor, Ren ise kaya yüzeyine narin işaretler çiziyor.
Ayame kendi fısıldadığı notlara dönerken rüzgarı neden dinlediğini anlatıyor. "Fuukouton diye bilinen, Fuuton ile ses titreşimini birleştiren bir kekkei genkaiye sahibim. Doğal baca ağızlarından çıkan hava akımına kulak verdiğimde kayaların içindeki ince çatlaklar çınlıyor. Taşın bu tınısı hem derinliği hem de altında boşluk olup olmadığını söylüyor bana. Sondaj izleriyle karşılaştırdığım titreşim desenleri hangi bacanın Kamigama’daki ana tünele açıldığını gösteriyor. Bu mührü bozarken hava akımı bizim pusumuza kalkan olur." diyor alçak sesle. "Doğru yarığı işaretlersek hava çarpışınca akustiği bozar, rakip ise mührü tamamlayamaz. Ren de çizdiği sembollerle rüzgarın titreşimini sabitleyip patikaya yön verecek."
Saha çalışması bitince Ayame görevini tamamlamış hissiyle nefes veriyor. Gün batmadan önce kısa bir mola öneriyor. Uçurum kenarındaki nöbet kulesinde çay ve kurutulmuş meyve ikram edildiğini söylüyor. Tam oraya yönelecekken aşağıdaki tozlu patikada dört Iwa nöbetçisinin belirdiğini görüyorsunuz. Adamların taşıdığı sedyede hareketsiz bir genç shinobi yatıyor, kolları sargı içinde. Sözcü seni çağırıyor. Kamigama girişinde küçük bir devriye tuzağa basmış, yaralıyı en yakın tıbbi noktaya götürürken destek arıyorlar. Ayame gözlerini sana çevirip kararın ne olacak diye sessizce soruyor.
Önünde üç yol açılıyor. Saha çayevine gidip Ayame ve Ren ile rüzgar verilerini son bir kez gözden geçirebilirsin. Aşağı inerek nöbetçilere yardım eder, yaralıyı sağlık kanadına kadar refakat edersin. Ya da Iwa caddelerinden geri dönüp plan notlarını Toshio’ya ileterek gece baskını öncesi ekip toparlanmasına katılırsın. Gökyüzü turuncudan hızlıca mora dönüyor, karar vermek için çok oyalanmamalısın.
Kısa sessizlik bakır tenceredeki çayın tıkırtısıyla bölünüyor. Ayame avuçlarını masada birleştiriyor. "Tören alanına iki koldan gideceğiz. Kamizuru Hanabi ve Tora zaten içeri sızacak, onları desteklememiz için ikimize de ihtiyaçları var. Aoi, senin de mühür bozma timinde bulunmanı isteriz. Toshio, yaralı sayılıyorsun ama böceklerin savunmada iyidir, destek ateşinde yer alırsan memnun oluruz." diyor.
Toshio gömleğinin iliklerini yoklayarak oturduğu sıradan doğruluyor. "Katılmamı istemediler ama yürüyebiliyorum ve böceklerim işinize yarar. Elimden geleni yaparım." diyor kısaca. Ren gülümseyip avucunu dizine vuruyor. "O halde ikiniz de Hanabi ile Tora timine dahil oluyorsunuz. Biz de çevre hattını tutarız." Masada anında bir hareketlilik başlıyor, haritalar dürülüyor, uzun kum saatlerine bakılıyor, çaylar bir yudumda bitiriliyor. Ayame yola çıkmadan önce tutsaklardan alınan koordinatları bırakıp Kamigama geçidine doğru ayrılıyor. Salon yarım saat içinde boşalıyor ve planlamayı tamamlamanız için birkaç saatlik zaman kalıyor.
Güneşi yutmaya hazırlanan tepelerin ışığı binanın döşemelerine yanık kehribar serpiyor. Sen elini pencere pervazından çekip kağıt tomarlarını sana doğru uzatan Ren’in davetini kabul ediyorsun. Toshio istirahat yastığına yaslanmış durumda, hala kanat çırpan böceklerini göz ucuyla tartıyor. Ona kısa bir tebessüm bırakıp ayaklanıyorsun. Çantan omzuna vururken sedir kokusu geride kalıyor, Avluya çıkan taş geçitte rüzgar incir yapraklarını çınlatıyor.
Ren seni ana caddenin kalabalığından uzak, batıya bakan yokuşlu rampaya götürüyor. Yüksek taştan evler arası geçiş köprüleri tırmanırken basamakların arasında ardıç ve lavanta saksıları dizili. Uzakta Kamigama silsilesi dizilmiş duruyor. Ren yürürken kısık sesle Takigakure’nin derin kuyularında esen nemli rüzgarlardan söz ediyor. Gövdesi eğrelti otu kabuğuna benzeyen kutsal ağacı anlatıyor, çiçek açtığında yıldırım gibi ışık saçtığını iddia ediyor.
Bir virajı dönünce alçak bir kamp alanına ulaşıyorsunuz. Çepeçevre taş sütunlar dikilmiş, yer yer taze sondaj izleri var. Ayame küçük bir harita açmış zemin titreşimini dinliyor, gözleri kapalı. Seni fark edince başıyla selam verip uçurum kenarındaki doğal baca ağzına yaklaşmanı istiyor. Ayame not tutan elini kulağına götürüp tınıyı dinliyor, Ren ise kaya yüzeyine narin işaretler çiziyor.
Ayame kendi fısıldadığı notlara dönerken rüzgarı neden dinlediğini anlatıyor. "Fuukouton diye bilinen, Fuuton ile ses titreşimini birleştiren bir kekkei genkaiye sahibim. Doğal baca ağızlarından çıkan hava akımına kulak verdiğimde kayaların içindeki ince çatlaklar çınlıyor. Taşın bu tınısı hem derinliği hem de altında boşluk olup olmadığını söylüyor bana. Sondaj izleriyle karşılaştırdığım titreşim desenleri hangi bacanın Kamigama’daki ana tünele açıldığını gösteriyor. Bu mührü bozarken hava akımı bizim pusumuza kalkan olur." diyor alçak sesle. "Doğru yarığı işaretlersek hava çarpışınca akustiği bozar, rakip ise mührü tamamlayamaz. Ren de çizdiği sembollerle rüzgarın titreşimini sabitleyip patikaya yön verecek."
Saha çalışması bitince Ayame görevini tamamlamış hissiyle nefes veriyor. Gün batmadan önce kısa bir mola öneriyor. Uçurum kenarındaki nöbet kulesinde çay ve kurutulmuş meyve ikram edildiğini söylüyor. Tam oraya yönelecekken aşağıdaki tozlu patikada dört Iwa nöbetçisinin belirdiğini görüyorsunuz. Adamların taşıdığı sedyede hareketsiz bir genç shinobi yatıyor, kolları sargı içinde. Sözcü seni çağırıyor. Kamigama girişinde küçük bir devriye tuzağa basmış, yaralıyı en yakın tıbbi noktaya götürürken destek arıyorlar. Ayame gözlerini sana çevirip kararın ne olacak diye sessizce soruyor.
Önünde üç yol açılıyor. Saha çayevine gidip Ayame ve Ren ile rüzgar verilerini son bir kez gözden geçirebilirsin. Aşağı inerek nöbetçilere yardım eder, yaralıyı sağlık kanadına kadar refakat edersin. Ya da Iwa caddelerinden geri dönüp plan notlarını Toshio’ya ileterek gece baskını öncesi ekip toparlanmasına katılırsın. Gökyüzü turuncudan hızlıca mora dönüyor, karar vermek için çok oyalanmamalısın.